Komotini (Gümülcine)

 

‘Eğer yemek yemeyi reddediyorsanız, gelenekleri önemsemiyorsanız, dinden korkuyorsanız ve insanlardan sakınıyorsanız, evde otursanız daha iyi olur.’ James Michener

KOMOTİNİ (GÜMÜLCİNE) GEZİ REHBERİ;

Ulaşım: Türkiye’den Gümülcine’ye eğer özel aracınızla gitmeyecekseniz en kolay ulaşım elbette otobüs seyahati. Gümülcine şehri İpsala Gümrük Kapısı’na 70 km uzaklıkta yer alan şirin bir Yunan şehri. Eğer İstanbul’dan gidecekseniz Bayrampaşa Otogar’dan; Metro Turizm, Ulusoy Turizm, Kâmil Koç Turizm firmalarından bilet alabilirsiniz. Yolculuk 6 ila 6.5 saat arası sürüyor, bilet fiyatları tek yön ortalama 65-70 Lira arası. Benim tavsiyem Kâmil Koç firmasını kullanmanızdır çünkü sabah 10.00, 18.00 ve 22.00’da olmak üzere üç seferi var, otobüsleri konforlu, personeli ise kibar ve güler yüzlü. Otobüs sizi Gümülcine’de tam olarak şehir merkezinde göbek diye tabir ettiğimiz yerde bırakıyor. Gümülcine zaten küçük bir yer otobüsten indiğiniz yer de şehrin merkezi, istediğiniz her yere yürüyerek gidebilirsiniz. Eğer Gümülcine’ye İskeçe’den geçecekseniz; İskeçe’de bulunan otogardan otobüsler gidiyor bilet ücret 6 Euro ve yolculuk ortalama 1.5 saat sürüyor.

Konaklama: Gümülcine nam-ı diğer Komotini eğer sadece gezmek için gitmişseniz konaklama gerektirmeyecek kadar küçük bir şehir. Özellikle gezmeye de gidilmeyecek bir şehir yani eğer akrabalarınız falan varsa bilemem ama en güzeli İskeçe ve Kavala olarak rotanıza devam etmeniz. Eğer şehre geç geldiyseniz ve illa ki konaklamak isterseniz; şehir merkezinde bulunan ve şehrin can damarı konumundaki ana cadde Evripiadou Caddesi üzerinde pansiyonlar var, değerlendirebilirsiniz. Pansiyonların gecelik ortalama ücretleri 10-15 Euro.

Yeme-İçme: Yemek kültürünün bizimkinden farkı yok, neredeyse tüm yemekler bizim yemeklerimizin ismi değiştirilmiş hali. Şehirde birçok dönerci göreceksiniz, herhangi birine oturup döner yiyebilirsiniz. Gümülcine’ye kadar gelmişken tüm Yunanistan’a nam salan Nedim Pastanesi’ne mutlaka uğrayın ve meşhur sucuk lokumundan tadın. Adres; Komotini savaş anıtı olan Kılıç Anıtı’nın hemen karşısı, Kriton Caddesi 15 numara. Gümülcine’de bol bol frappe için özellikle cadde üzerinde bulunan Mikel’de, çok lezzetlidir Türkiye’de bulamazsınız öylesini. Siparişlerin yanında kek kurabiye ve su getirilir, fiyatlar da gayet uygundur. Mikel şehrin göbeğinde, tam olarak meydanda yer alıyor.

Gece Hayatı: Gündüzleri hayalet şehir gibi oluyor; yollarda, sokaklarda kimseyi göremezsiniz ama güneş battıktan sonra mağazaların olduğu ara sokaklar ve Mikel’in tam karşısına düşen, kafelerin olduğu sokak tıklım tıklım olacaktır. Akşam dışarıya çıkacaksanız saat 21.00 dan sonra çıkın, piyasa hareketlenmiş olur. Plateia İrinis yani Barış Meydanı’na çıktığınız zaman, gençleri takip edebilir ve mekânları kolayca bulabilirsiniz.

Alışveriş: Bu şehirden alabileceğiniz spesifik bir şey yok diyebilirim. Her Yunan şehrinden olduğu gibi buradan da Uzo ya da zeytinyağı alabilirsiniz. Eğer mağaza alışverişi yapmak istiyorsanız Mikel’in karşısındaki alışveriş caddesini gezebilirsiniz. Kısaca Plateia İrinis yani Barış Meydanı’nın ara sokakları.

           

Komotini Gezilecek Yerler;

    Yukarıda da dediğim gibi Gümülcine özellikle gidilip gezilecek bir şehir değil çünkü turistik bir değeri yok. Şehrin %50’si Türk olduğu için kendinizi farklı bir ülkede hissetmekte bile zorlanacaksınız. Gümülcine çok küçük bir şehir olduğundan dolayı toplu taşımaya gerek duymayacaksınız ki zaten toplu taşımanın olduğundan da emin değilim. Gümülcine’yi gün içerisinde yürüyerek çok kolay bir şekilde gezebilirsiniz.

   

Gümülcine Eski Camii: Gümülcine’de göreceğiniz pek fazla nokta yok. Otobüsten ya da özel aracınızdan indikten sonra ilk olarak şöyle bir şehir merkezini kolaçan edin, mağazaların olduğu caddelerde turlayın, kafelerinde oturup Yunanların artık milli içeceği haline gelmiş olan ve Frappe denilen soğuk kahvelerinden için. Şehir merkezinde bulunan sokakları gezdikten sonra gideceğiniz nokta Gümülcine Eski Camii olabilir. Burası; hemen şehir merkezinde yer alan Eski Mahalle içerisinde Gravias Caddesi üzerinde bulunan bir cami. Şehir merkezinde bulunan diğer cami olan Yeni Cami’den 25 yıl önce yapılmış ancak eski mahallede bulunduğu için adı Eski Camii olarak kalmış. Eski Camii; 1608 yılında inşa edilmiş ve içerisinde Sultan IV. Murat’ın torunu Mehmet Bey meftun. Bu cami tek kubbeli bir Türk Kültür Mirası. Yüzyıllar boyunca saldırılara ve tahribatlara maruz kalsa da ve zaman zaman kiliseye çevrilse de günümüze kadar sağ sağlim gelmeyi başarmıştır o yüzden kıymeti bilinmeli ve gidilip görülmelidir.

Gazi Evrenos Bey İmareti: Eski Camii’yi gördükten sonraki durağınız yine bir kültür mirasımız olan ve Eski Camii’nin hemen arkasında bulunan Gazi Evrenos Bey İmareti olmalıdır. Bu imaret; 1365-1385 yılları arasında yapılan, kullanılabilir olduğu döneminde imaret sözcüğünün karşılığı olarak ihtiyaç sahiplerinin ağırlandığı bir kurum konumunda olan ve içerisinde; cami, okul, misafirhane ve aşevi bulunan bir kompleks. Günümüzde ise Hristiyanlık Müzesi’ne dönüştürülmüş tarihi bir yapı. Giriş ücreti 3 Euro.

Yeni Camii: İmaret’i gördükten sonraki durağınız diğer bir kültür mirasımız olan ve yine şehir merkezinde Kanari Caddesi yakınında bulunan Yeni Camii olmalıdır. Yeni Cami’nin 16. Yy’ın sonlarında Defterdar Ekmekçizade Ahmet Efendi Paşa tarafından yaptırıldığı düşünülüyor ve orta kapısı üzerinde yer alan kitabede III. Murat döneminde Defterdar Ahmet Paşa tarafından 1585 yılında yaptırıldığı yazıyor. Avlusunda Osmanlı Dönemi’nin motiflerini barındıran bir mezarlık bulunan ve İznik Çinileri ile bezenmiş olan ayrıca hemen yanında müftülüğü görebileceğiniz tarihi bir yapı.

Saat Kulesi: Yeni Camii’nin hemen yanında görmeniz gereken bir diğer nokta ise Saat Kulesi. Bu kule Sultan II. Abdülhamit Dönemi’nde 1885 tarihinde inşa edilmiş ve Gümülcine Sancak Yöneticisi Abdulkadir Kemali Paşa tarafından yaptırılmış. 4 katlı ve yukarıya doğru daralan bir mimariye sahip olarak inşa edilmiş ayrıca üzerinde orijinal kitabesi halen mevcut.  

Komotini Arkeoloji Müzesi: Komotini yani Gümülcine’de görmeniz gereken en önemli noktalardan birisi Komotini Arkeoloji Müzesi. Bu müze, şehir merkezinde Vironos Caddesi üzerinde bulunuyor ayrıca içerisinde Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait önemli eserleri görebilirsiniz. Giriş ücretsiz.

Büyük Konak: Kafelerin bulunduğu caddenin sonunda göreceğiniz, şampanya rengindeki büyük konak günümüzde sanat galerisi olarak hizmet veriyor ve içerisinde; resim sergileri, heykel sergileri vs. bulunuyor. Dilerseniz içini gezebilirsiniz, giriş ücretsiz.

Meryem Ana Kilisesi: Konağın biraz ilerisinde göreceğiniz bu iki katlı ahşap yapı 1548 yılında burada yapılan eski Bizans kilisenin bulunduğu noktaya, 1800 yılında Osmanlı döneminde yönetim binası olarak inşa edilmiş ve ardından kiliseye çevrilmiş. Daha sonra farklı dönemlerde restore edilen ve günümüzde ise halen faal olan bir kilise.

Şehir Parkı: Tarihi noktaları gördükten sonra vakit geçirmek için şehrin merkezinde bulunan parkı tercih edebilirsiniz. Bu parkta bulunan Irinis Meydanı’nda da savaşta hayatını kaybeden Yunan askerlerinin anısına yapılan anıtı görebilir, yaz aylarında gitmişseniz burada düzenlenen etkinliklere katılabilirsiniz.

Gümülcine Hakkında Faydalı Bilgiler;

1- Gümülcine’ye gitmek için takdir edersiniz ki Schengen vizesi almanız gerekiyor. Gireceğiniz kapı İpsala Gümrük Kapısı. Otobüs kapıya geldiğinde ya muavin pasaportları topluyor polise götürüyor ya da herkes otobüsten iniyor ve pasaport kontrol sırasına giriyor. Eğer ilk kez Yunanistan’a giriyorsanız pasaport polisi sizi çağıracak ve parmak izinizi alacaktır. Pasaport polislerinin tamamı Türkçe biliyor ve sizinle Türkçe konuşacak. Nereye gittiğinizi, kaç gün kalacağınızı falan soracaklardır, sorulara makul cevaplar verdiğinizde sorunsuz bir şekilde Yunanistan’a girersiniz. Otobüs kaptanları ve muavinler de Türkçe biliyor yani dil konusunda rahat olabilirsiniz. Otobüs Türk kapısından geçtikten sonra Free Shop alışverişi için mola veriyor, alışveriş yapabilirsiniz.

2- Gümülcine’de göreceğiniz insanların %50’si Türk ve geri kalanların da birçoğu Türkçe konuşabilen Yunanlar, özellikle de restoranlarda çalışanlar.

3- Yunanistan’ın en ucuz şehirlerinden birisi o yüzden kıymetini bilin. Yemekler, kafeler, taksi, konaklama kısaca her şeyin fiyatı uygun.

4- Dükkânlar gündüz 09.00-13.00 arası, akşam ise 18.00-19.00 arası açık oluyor ve arada ki boşluğun Siesta zamanı olduğunu biliyorsunuz. Hafta sonları her yer kapalı oluyor, haberiniz olsun.

5- Türkiye’ye döneceğiniz zaman otobüslerin bazıları yine şehir merkezinde, ana cadde üzerinde bulunan kahveci Mikel’in hemen önünde yani şehrin göbeğinde duruyor. Bazıları ise Yeni Camii’nin olduğu ara sokakta bulunan firma ofislerinin önünde duruyor. Bunları bilin ki otobüse nereden bineceğim diye sağa sola koşturmak zorunda kalmayın. Hangi firmanın nerede durduğundan emin olamadıysanız mutlaka orada yaşayan Türklere sorun, onlar iyi biliyorlar.

6- Şehir; ortada bulunan cadde ve bu caddenin ara sokaklarından oluşuyor yani şehirden uzaklaştığınızda göreceğiniz herhangi bir şey yok.

7- Araba ya da motosiklet ile gitmeyi düşünüyorsanız, ruhsat sizin üzerinize değilse vekâletname almak zorundasınız. Ardından en az 15 günlük olmak kaydıyla herhangi bir sigorta şirketinden yeşil sigorta yaptırmanız gerekiyor. Sürücü belgesi olarak da Türkiye Tuning Kurumu’ndan beynelmilel ehliyet çıkarmanız lazım, fiyatı 350 TL. Ehliyete para vermek istemiyorsanız Kapıkule’den çıkın ve 15 km sonra Yunanistan tabelasından dönerek Yunanistan’a geçin çünkü Bulgar kapısında bu belge istenmiyor. Eğer yeni tip çipli ehliyete sahipseniz beynelmilel ehliyet almanız gerekmiyor çünkü yeni tip ehliyetlerin uluslararası geçerliliği var. Detayları Özel Araç İle Yurtdışı bölümünden okuyabilirsiniz.

8- Yunanistan’da restoranların geneline taverna deniyor. Üzerinde taverna yazan yeri görünce; içeriye girip, tabak kırıp, sirtaki yapacağınızı sanmayın.

9- Çakma rakı yani Uzo içecekseniz, rengi mavi olan Barbayanni’den için çünkü bizim rakıya tadı en çok benzeyen o.

10- Ucuz market ararsanız Masoutis Market, adresini orada yaşayan insanlardan öğrenebilirsiniz.

11- Çanta bırakacaksanız, nereye rica etseniz bıraktırırlar çünkü her yerde Türklere ait işyerleri göreceksiniz.

*Eğer sadece şehri gezecekseniz 1 gün yeter de artar bile ancak akraba ziyareti ya da iş görüşmesi için gitmişseniz artık orası da size kalmış.

Yorumlar