Rovaniemi

 

‘Merak duygusu doğada yenilmeyen tek duygudur.’ Freya Stark

ROVANİEMİ GEZİ REHBERİ;

Ulaşım: Rovaniemi’ye ülkemizden ve diğer Avrupa şehirlerinden havayolu ya da karayolu ile direkt ulaşım sağlayamazsınız, Rovaniemi’ye gitmek için önce Helsinki’ye ulaşmanız gerekiyor. Helsinki’ye nasıl gideceğinizi Helsinki Gezi Rehberi’nden okuyabilirsiniz. Helsinki’ye ulaştıktan sonra Rovaniemi’ye gitmek için 3 seçeneğiniz var. Eğer havayolu ile gitmek isterseniz; Norwegian Airlines ya da Finnair firmaları ile direkt uçuş yapabilirsiniz, Norwegian Airlines firmasının biletleri 120-200 TL arasında ve Finnair firmasının biletleri ise 450-650 TL arasına satılıyor bu yüzden tercihinizi Norwegian Airlines’tan yana kullanın. Kış aylarında Rovaniemi’ye gitmek istiyorsanız ve havayolu ile ulaşım sağlayacaksanız, yolculuk biraz çetin geçebilir hatta iniş anında biraz gerilebilirsiniz zira hava şartları ve havalimanı pistinin karla kaplı olması inişi biraz zorlaştırabilir ancak korkmanıza gerek yok pilotlar zorlu hava şartlarına karşı yeterince tecrübe sahibidir. Yolculuk 1.5 saat sürüyor ve hem Norwegian Airlines hem de Finnair firması ile konforlu bir yolculuk yapabilirsiniz. Eğer Rovaniemi’ye otobüs ile gitmek isterseniz yine sadece Helsinki’den gidebilirsiniz, kullanabileceğiniz iki farklı otobüs firması var. Bunlardan ilki Onnibus; bu otobüs firması sadece Cumartesi ve Pazar günleri Rovaniemi’ye sefer düzenliyor, Cumartesi günleri sabah, öğle ve gece olmak üzere üç seferi, Pazar günleri ise öğle ve gece olmak üzere 2 seferi var. Bilet fiyatları ise gündüz gitmek isterseniz 35 Euro, gece 23:59 otobüsüne binmek isterseniz 25 Euro ve otobüsler gayet konforlu. Biletinizi Onnibus adresinden alabilir ve tren garının hemen karşısında bulunan Helsinki-Kammpi otobüs terminalinden, telefonunuza mail ile gelen bilete ait QR kodunu okutarak otobüse binebilirsiniz. Otobüs için diğer seçeneğiniz Matkahuolto şirketine ait Expressbus otobüsleri; bu otobüsler ilk olarak Kammpi otobüs terminalinden kalkıyor ve daha sonra havaalanına uğruyor yani istediğiniz yerden binebilirsiniz ancak bu firma Onnibus’a göre hem daha konforsuz hem de daha pahalı. Gece 01.30’da Kammpi’den çıkan otobüslerin bilet fiyatı ortalama 80-100 Euro arasında, biletinizi Matkahuolto sitesinden alabilirsiniz ama biletinizin çıktısını yanınızda bulundurmalısınız. İki firmaya ait biletleri dilerseniz otogarda bulunan bilet gişesinden de satın alabilirsiniz. Onnibus 12 saatte Rovaniemi’ye varıyor, Expressbus ise 79 durakta durduğu için 14 saatte Rovaniemi’de oluyor. Rovaniemi’ye Helsinki merkez tren garından trene binerek de gidebilirsiniz, biletinizi dilerseniz vr.fi adresinden dilerseniz de gar içerisinde bulunan bilet gişelerinden satın alabilirsiniz. 2 farklı vagon çeşidi var, birisi yataklı ve diğeri pulmanlı, yataklı trenler yetişkinler için 80 Euro ve pulmanlı olan vagonlar ise 60 Euro. Öğrenci bileti almak istiyorsanız Finlandiya’da okuyor olmanız gerekiyor yani başka ülkelerin öğrenci kimlikleri kabul edilmiyor, eğer Finlandiya’da okuyorsanız ya da orada okuyan bir arkadaşınızın kimliğini kullanarak öğrenci bileti alabilirseniz fiyat 30 Euro. Tren ile gidecekseniz birkaç kez aktarma yapmanız gerekiyor, 12 saat sonra Rovaniemi’de oluyorsunuz ve tüm trenlerde wi-fi hizmetinden faydalanabiliyorsunuz. Aynı şekilde Turku’dan da tren ile 90 Euro’ya bilet alarak Rovaniemi’ye gidebilirsiniz. Rovaniemi’ye havayolu ile gelmişseniz ineceğiniz havaalanı, şehir merkezine 10 km ve Santa Claus Village’e ise 3 km uzaklıkta bulunuyor. Havaalanından şehir merkezine ya da tren garına ulaşmak için çıkış kapısından shuttle servislere binmeniz gerekiyor, otobüs terminali tren garının hemen yanında bulunuyor ve servis ücreti 7 Euro. Havaalanından direkt Santa Claus Village’e gitmek isterseniz de otobüs durağından 8 numaralı otobüslere binmeniz gerekiyor ve bileti 3.30 Euro. Şehre otobüs ya da trenle gelmişseniz otobüs terminali ile tren garı yan yana ve her ikisinden de şehir merkezine 10-15 dakikada yürüyerek kolayca ulaşabiliyorsunuz. Rovaniemi’den Santa Claus Village’e gideceğiniz zaman; tren garının hemen yanında bulunan otobüs durağından 8 numaralı otobüse biniyorsunuz ve 30 dakika sonra Noel Baba’nın Köyü’nde oluyorsunuz, tek yön biletler 3.90 Euro ve gidiş-dönüş biletler ise 7.20 Euro. Eğer Santa Park’a gitmek istiyorsanız yine 8 numaralı otobüse binmeniz gerekiyor çünkü bu otobüsün güzergâhı; Tren Garı-Şehir Merkezi-Havaalanı-Santa Park-Santa Claus Village. Biletleri sürücüden satın alabiliyorsunuz. Unutmadan söyleyeyim nereden nereye gidecek olursanız olun mutlaka Blablacar’ı kontrol edin çünkü hem daha ucuza hem de daha rahat yolculuk yaparsınız.

   

Konaklama: Rovaniemi’de hostelde konaklamak istiyorsanız sadece bir hostel seçeneğiniz var, o da Santa’s Hostel Rudolf. Bu hostel tam olarak şehir merkezinde yer alıyor, 2 ve 3 yataklı odaları var, 12 Euro karşılığında mutfak bölümünde kahvaltı yapabiliyorsunuz ve odalarında pek bir konfor bulunmuyor yani standart bir hostel. Normal zamanlarda geceliği yaklaşık 200 TL ancak Noel zamanı giderseniz geceliği 400-450 TL’ye kadar çıkıyor. Eğer hostelde kalmak istemezseniz bulabileceğiniz en ucuz konforsuz hotel seçenekleri; Guesthouse Borealis, Matkustajakoti Outa, Happy Holiday Apartments ve Economy Apartments Peura. Bu hotellerin tamamı şehir merkezinde yer alıyor ve gecelik ortalama fiyatları 250-300 TL arasında ancak dediğim gibi Noel zamanları fiyatlar iki katına çıkıyor. Rovaniemi’de çok fazla hotel var ama fiyatlar ateş pahası bu yüzden Booking adresinden tarihlerinize uygun en hesaplı hoteli seçin. Tavsiye edebileceğim bir diğer hotel Santasport Resort, bu hoteli öneriyorum çünkü burası şehir merkezinin biraz dışarısında kaldığı için her türlü doğa etkinliğine sahip, adeta tatil köyü havasında lüks bir hotel ve sürekli kampanya yapıyor o yüzden Booking’den kampanyalarını iyi takip edin. Eğer Santa Claus Village’de konaklamak istiyorsanız iki seçeneğiniz var. Bunlardan ilki köy ile aynı ismi taşıyan Santa Claus Holiday Village Hotel; burası tam olarak Noel Baba Köyü’nde yer alıyor, yan yana dizili tek katlı kır evlerinden oluşuyor, içerisinde sauna dâhil her türlü konfor düşünülmüş ayrıca doğru zamanda gitmişseniz geceleri Kuzey ışıklarını da seyretme imkânı bulabileceğiniz lüks ve pahalı bir hotel, gecelik ortalama 1200 TL. Burada konaklayacaksanız resepsiyon binasında bulunan Aurora Borealis alarm şirketlerinden 15 Euro karşılığında aktivasyon kodu alıyorsunuz, onlar da Kuzey Işıkları kendini gösterdiği anda cep telefonunuza mesaj atarak sizi bilgilendiriyor ve siz de böylece bu görsel şöleni kaçırmamış oluyorsunuz. İkinci seçeneğiniz ise yine tam olarak Noel Baba Köyü’nde yer alan Snowman World Igloo Hotel ve burası; isminden de anlaşılacağı üzere iç mekân ısısı sürekli -5 derecede tutulan ve tamamen buzdan yapılmış bir igloo içerisinde konaklayacağınız, uyumanız için kaz tüyünden yapılan termal uyku tulumu verilen ve kıyafetleriniz ile tuluma girip aynı zamanda üzerinize geyik postu örterek elektrikli battaniye serilmiş buzun üzerinde uyuyacağınız bir hotel. Hotelin içerisinde buzdan yapılan bir bar ve restoran bulunuyor ayrıca ahşap yapılı ana hotel binasının içerisinde de banyo ve kahvaltı salonu yer alıyor. Konaklayacağınız takdirde buz kaydırağı, buz pateni, kardan heykel yapımı ve diğer aktivitelerin keyfini çıkarabiliyorsunuz. Snowman World için 1 tane 24 saatlik kart veriliyor. Belki de hayatınızda bir kez yaşayabileceğiniz bu tecrübeyi sunan farklı bir hotel, gecelik ortalama 550-600 TL. Rovaniemi’ye gitmişseniz, maddi durumunuz yerindeyse ve inanılmaz bir konaklama tecrübesi yaşamak istiyorsanız tercih etmeniz gereken adres mutlaka Arctic Glass Igloos olmalıdır. Burası; Rovaniemi şehir merkezi ile havaalanına yaklaşık 35 km ve Santa Claus Village’e yaklaşık 40 km uzaklıkta bulunan Sinetta Kasabası’nın 7 km kuzeyinde yer alan tesis içerisinde bulunuyor, tam olarak Kuzey Kutup Dairesi’nde yer aldığı için Kuzey ışıklarını görme ihtimaliniz bir hayli yüksek, yerden ısıtmalı ve cam tavanlı ahşap Eskimo evlerinde konaklıyorsunuz ayrıca Kuzey ışıklarının kendini gösterdiği günlerde cam tavanları olan Eskimo evlerinde yatağınıza uzanıp bu muhteşem mucizevi ana tanıklık edebiliyorsunuz. Saunalarında ve Lehtojärvi Gölü'nün kıyısında açık hava jakuzilerinde de keyif yapabileceğiniz mükemmel bir tesis. Normal zamanlarda gecelik ortalama 1200 TL ancak Noel zamanı giderseniz geceliği 4000-5000 TL’yi bulabiliyor. Yatmadan önce odanızda bulunan alarm düğmesini açık bırakırsanız Kuzey ışıkları çıktığı takdirde resepsiyon görevlisi odanızın alarmını çalarak sizi uyandıracak ve Kuzey ışıklarını kaçırmayacaksınız. Rovaniemi’de maddi durumu yerinde olanlar için bir diğer ilginç konaklama seçeneği de yine Sinetta Kasabası’nda yer alan Arctic Snow Hotel. Burası; aynı şekilde tam olarak Kuzey Kutup Dairesi’nde yer aldığı için Kuzey ışıklarını görme ihtimalinizin bir hayli yüksek olduğu, Santa Claus Village’de bulunan Igloo Hotel’in tesis haline getirilmiş ve çok daha geliştirilmiş hali diyebiliriz. Hotel; saunaları, jakuzileri, buhar odaları ve restoranları ile aklınızı başınızdan alacak, yine resepsiyon görevlisi alarm sistemi ile Kuzey ışıklarını kaçırmamanızı sağlayacak ve gecelik ücreti normal dönemlerde ortalama 800 TL. Rovaniemi’den daha kuzeyde olan bir bölgede konaklamak isterseniz adresiniz, dünyanın en iyi tesisleri arasında kabul edilen ve Laponya’da Kuzey ışıklarını yakalama ihtimalinizin en yüksek olduğu bölgede kurulan Kakslauttanen Igloo West Villag. Burası; Rovaniemi’den yaklaşık 250 km uzaklıkta bulunuyor, ultra lüks cam tavanlı Eskimo evlerinde konaklıyorsunuz ayrıca Husky safarisi, Ren Geyiği safari ve Snowmobile safarisi gibi her türlü kış etkinliğine katılabiliyorsunuz. Bu hotelin tarifinde mükemmel kelimesi gerçekten yetersiz kalır kısaca inanılmaz bir tesis, gecelik ortalama 1500 TL ve canlı sezonda gitmek isterseniz gecelik 4000 TL’ye kadar çıkabiliyor.

   

Yeme-İçme: Rovaniemi şehir merkezinde yöresel restoran ararsanız gitmeniz gereken yer kesinlikle Nili Restaurant. Burası; Sami kültürüne uygun olarak dizayn edilen, geyik etinden ve ayı etinden yapılan yemekleri ile ün salan, Lapland bölgesinde her türlü yöresel yemeğin ve en önemlisi Somon balığının en lezzetli yapıldığı restoran. Fiyatlar pahalı ama Laponya’da en azından bir kere yöresel restoranda yemek yemelisiniz. Santa Claus Village’de yöresel restoran ararsanız Ren Geyiği parkurunun hemen arkasında ki Sami Evi konseptine sahip restoranı tercih edebilirsiniz ayrıca outlet mağazalarının olduğu binaların içerisinde bulunan restoranlarda hamburger menüler ortalama 10 Euro. Rovaniemi’de bulunan Mc Donald’s tren garının çok yakınında ve Rinteenkulma alışveriş merkezinin hemen karşısında, ücretsiz wi-fi hizmetinden faydalanmayı unutmayın. Ne içmeliyim diye sorarsanız, meyveli Fin votkalarını kesinlikle denemelisiniz derim. Alkollü içecekler sadece Rinteenkulma alışveriş merkezi ile Citymarket ve Eteläkeskus isimli süpermarketlerde satılıyor.

Gece Hayatı: Rovaniemi kış aylarının çok soğuk geçtiği bir şehir. Bu yüzden insanlar gündüzleri alışveriş merkezlerinde, akşamları ise restoranlarda, barlarda ya da gece kulüplerinde zaman geçiriyorlar. Havanın çok soğuk olduğunu ve şehir nüfusunun 10.000 kişisini öğrencilerin oluşturduğunu düşünürsek gece hayatının ne kadar hareketli olduğunu tahmin etmek çok da zor olmaz. Rovaniemi’nin en iyi ve en popüler mekânı Sokos Hotel içinde bulunan ve Lordi’nin de sahne aldığı Doris Night Club. Şehrin 2 numarası, Sokos Hotel’in 50 metre yakında bulunan ve canlı performanslar sergilenen Irish Pub Oliver`s Corner & Night Club. Rovaniemi’de hava şartlarından dolayı insanlar sürekli kapalı alanlarda takıldığı için birçok mekân alternatifiniz var o yüzden o gece hayatı konusunda rahat olabilirsiniz.

Alışveriş: Ucuz market arıyorsanız alışveriş merkezinin alt katlarında bulunan süpermarketleri tercih edebilirsiniz, ben market alışverişimi Rinteenkulma alışveriş merkezinin alt katında bulunan süpermarketten yaptım ve fiyatlar gayet uygundu. Finlandiya yönetimi Lapland Bölgesi’ne gelen turist sayısını artırmak ve Fin halkının da burada ikâmet etmesini teşvik etmek amacıyla vergi indirimi uyguluyor ancak bunu sadece spor malzemeleri alışverişinde görebiliyorsunuz. Ben Rinteenkulma alışveriş merkezinin içerisinde bulunan Intersport mağazasına girip fiyatlara baktım, gerçekten de Avrupa’da bulunan Intersport mağazalarına oranla fiyatlar düşük. Eğer kayak ekipmanı alışverişi yapacaksanız mutlaka Rovaniemi’de bulunan mağazaları değerlendirin çünkü şehirde bulunan mağazaların neredeyse 1/3’ünde kayak malzemeleri satılıyor. Şehir merkezinden magnet ya da hediyelik eşya alacaksanız alışveriş merkezlerinde aradığınız her şeyi bulabilirsiniz. Santa Claus Village zaten bu sektör için kurulmuş o yüzden söylememe gerek yok. Magnetler ortalama 5 Euro. Rovaniemi ya da Santa Claus’da alışveriş yaparsanız mutlaka Tax Free formu doldurun ve vergi iadenizi alın.

Rovaniemi Gezilecek Yerler;

    Rovaniemi; Finlandiya, İsveç ve Norveç ülkelerinin Kuzey Kutup Dairesi (Arctic Circle) içerisinde kalan topraklarından oluşan bir özerk alan içerisinde yer alıyor ayrıca Laponya ya da diğer adıyla Lapland Bölgesi’nin başkenti. Rovaniemi Laponya Bölgesi’nin Finlandiya kısmında bulunuyor bu yüzden Finlandiya’ya bağlı bir şehir. Rovaniemi’nin merkezinde Finlandiya vatandaşları, köylerinde ise Türkler gibi Orta Asya’dan göç eden çekik gözlü Sami halkı ikâmet ediyor. Samiler; turizm, hayvancılık, ormancılık ve madencilik işleri ile iştigal ediyorlar ve konuştukları dil Ural-Altay dil grubunda olan Laponca. Şehir 2. Dünya Savaşı sırasında kendini Lapland Savaşı olarak adlandırılan savaşın içerisinde bulmuş, Alman General Rothar Rendulic askerlerine sadece kamu binalarını harap etmelerini emretmiş ancak ordu hastane ve evler haricinde her yeri yakıp yıkmış, son olarak bombardıman esnasında tren garına yakın konumda bulunan bir cephanelik patlayınca da ahşap yapılı evlerden oluşan şehir tamamen yerle bir olmuş. Savaş dönemi sona erdikten sonra ünlü Fin mimar ve tasarımcı Alvar Aalto tarafından modern tarzda tekrar inşa edilmiş. Günümüzde 10.000’i öğrenci olmak üzere 60.000 kişi yaşıyor ve her yıl bu şehri yaklaşık 500.000 kişi turizm amaçlı ziyaret ediyor. Rovaniemi, Kuzey Kutup Dairesi’nde ve Kuzey Kutup Çizgisi altında kaldığı için Kuzey ışıklarını görebileceğiniz en güzel şehirlerden birisi. Yılın 175 günü karlar altında olan Rovaniemi’de ölçülen en düşük sıcaklık -47.5 derece ve ölçülen en yüksek sıcaklık ise 30 derece. Kış aylarında ortalama sıcaklık -20 ve -42.5 derece arasında iken, yaz aylarında ise ortalama sıcaklık 0-20 derece arasında oluyor. Her yıl 7 Haziran’da başlamak üzere Ağustos ayının ortalarına kadar kademeli olarak Beyaz Geceler yaşanıyor yani sürekli gündüz oluyor. Temmuz ayında güneş 30 gün boyunca kesintisiz olarak görünüyor, kış mevsiminde ise Aralık ve Ocak aylarında günde sadece 3 ya da 4 saat yüzünü gösteriyor.

   Rovaniemi seyahatinizi şehir merkezi, Santa Claus Village ve Santa Park olmak üzere 3 bölümde düşünmeniz gerekiyor. İlk geleceğiniz yer Rovaniemi şehir merkezi olacağı için bence ilk önce şehir merkezini gezin.

Arktikum Museum: Rovaniemi’nin şehir merkezinde gezilecek yerlerin başında, tren garına 10 dakikalık yürüme mesafesinde yer alan Arktikum Müzesi geliyor. Bu müze; Danimarkalı mimar grubu Birch-Bonderup & Thorup-Waade tarafından dizayn edilmiş ve Finlandiya'nın bağımsızlığının 75. Yıldönümü olan 6 Aralık 1992’de halka açılmış ayrıca 172 metre uzunluğunda ve 30 metre genişliğinde olan bir koridorun, sağında ve solunda yer alan odalardan oluşuyor. Müzenin kültür ve doğa bölümünde; başta Soumi yani Sami Irkı olmak üzere Laponya Bölgesi’nde yaşayan halkların temsili balmumu heykelleri ile yaşamın her alanında kullandıkları araç ve gereçler, Sami Halkı’nın yaşadığı üçgen evlerin iskeletleri, mevsimlere göre giydikleri orijinal kıyafetler ve takılar, başta geyik türleri olmak üzere içi doldurulmuş Laponya Bölgesi’ne özgü hayvanlar, bu bölgenin kayak yarışçılarına ait orijinal kayak ekipmanları, Lapon halkları tarafından kullanılan kızaklar, tekneler ve kanolar sergileniyor. Bilim bölümünde ise; iklim değişikliklerinin anlatıldığı interaktif ekranlar, güneş ışını etkilerinin ve kutuplarda ki erimelerin anlatıldığı görseller, donma olaylarının anlatıldığı ve mavi ultraviyole ışıkla aydınlatılan bir buz odası, güneş ışınlarından korunma yöntemlerinin araştırıldığı ve güneş gözlüğünün ilk tasarımlarını görebileceğiniz bilim odası, minderlere uzanıp tavana yansıtılan 3 boyutlu Kuzey Işığı görüntüsünü seyredebileceğiniz Aurora Borealis odası ve Laponya yaşantısı hakkında her türlü bilgiyi öğrenebileceğiniz dev ekranlı bir sinema salonu bulunuyor. Finlandiya’nın en iyi 4 müzesinden birisi. Giriş ücretleri; yetişkinler için 12 Euro ve öğrenciler için ise 8 Euro. Arktikum Müzesi’ne tren garından gidecekseniz; kapıdan çıktıktan sonra tam karşınızda Rakakatu isimli geniş bir cadde göreceksiniz, bu caddeyi sağa doğru 1 km boyunca dümdüz takip ederseniz direkt olarak müzeye çıkarsınız.

Jätkänkynttilä (Lumberjack's Candle Bridge): Artikum Müzesi’nden tren garına doğru dönerken hemen solunuzda bir asma köprü göreceksiniz, ismi Jätkänkynttilä ya da İngilizce adı Lumberjack's Candle Bridge olan bu köprü; 1989 yılında inşa edilmiş, 320 metre uzunluğa sahip ve çelik halatlar ile desteklenerek estetik bir görüntü kazandırılmış ayrıca Finlandiya’nın ilk tek parça asma köprüsü. Esasen köprünün turistik bir yönü yok ancak kış döneminde köprünün altından geçen nehir donduğu için buz tutan bu nehirde; buz üstünde yürüyebilir, buz pateni ya da kayak takımları kiralayarak kayabilir, dilerseniz de kar motorları ile yapılan safarilere katılabilirsiniz.

Rovaniemen Kaupunginkirjasto (Rovaniemi Library): Rovaniemi şehir merkezinde yer alan bir diğer önemli nokta ise Rovaniemen Kaupunginkirjasto yani Rovaniemi Kütüphanesi. Burası; Rovaniemi’nin tasarımcısı ünlü mimar Alvar Aalto tarafından yapılmış, Lapland tarihine ve kültürüne dair her türlü yazılı ve görsel eseri bulabiliyor ayrıca gazete ve dergi bölümünde dilediğiniz kaynağa ulaşabiliyorsunuz. İçerisinde interaktif salonlar da bulunan ve ülkenin en değerli kütüphanesi olarak görülen büyük bir kompleks. Bu kütüphane tren garının hemen 200-300 metre yanında, gar ile aynı hizada yer alıyor. Tren garından gidecekseniz; kapıdan çıkın, karşınızda ki caddeye çıkıp sağa dönün, karşınıza gelen kavşağı atladıktan sonra hemen sağınızda kalacak. Girişi ücretsiz.

Rovaniemi Cathedral: Rovaniemi’de nehir kıyısında göreceğiniz kilise Rovaniemi Katedrali. Burası; 2. Dünya savaşında yıkılan tarihi kilisenin yerine, 1950 yılında aslına uygun olarak Mimar Bertil Liljequist tarafından tasarlanmış ayrıca haftanın bazı günleri içerisinde bulunan 45 tuşlu org da kullanılarak kilise orkestrası tarafından akustik konser veriliyor. Kilisenin girişi ücretsiz.

Lordi Square: Rovaniemi’nin en önemli meydanı, tam olarak şehrin merkezi diyebileceğimiz Lordi Meydanı. Bu meydan; yeni şehrin yapım aşamasında Sampo Meydanı olarak isimlendirilmiş ancak 2006 yılında Finlandiya Heavy Metal Grubu Lordi’nin Eurovision şarkı yarışmasını kazanması sebebiyle ismi Lordi Meydanı olarak değiştirilmiş. Yılın bazı dönemlerinde Lordi Grubu bu meydanda konser veriyor. Meydanın hemen yanında Sampokeskus adında popüler bir alışveriş merkezi ve şehrin can damarı diyebileceğimiz geniş bir bulvar bulunuyor ayrıca burası kare şeklinde dizayn edilmiş bir meydan.

Alışveriş Merkezleri: Rovaniemi’nin şehir merkezinde bunlardan başka görmeniz gereken bir yer yok. Finlandiya çok soğuk bir ülke olduğu için tüm şehirlerinde adım başı alışveriş merkezi göreceksiniz çünkü insanlar soğuk havalarda dışarıda dolaşmayı değil, sıcak bir yerlerde vakit geçirmeyi istiyorlar. Rovaniemi bu yüzden tam bir alışveriş merkezi cenneti diyebilirim. Şehirde Kauppakeskus Revontuli, Sampokeskus ve Rinteenkulma isimli 3 büyük alışveriş merkezi var. Alışveriş merkezlerinin en büyüğü Revontuli, burası tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek nitelikte ayrıca Rinteenkulma’da fiyatlar diğerlerine göre çok daha makul. Revontuli ve Rinteenkulma tren garına çok yakın bir konumda, Sampokeskus ise tam olarak şehrin göbeğinde Lordi Meydanı’nda yer alıyor.

Santa Claus Village (1): Laponya seyahatinizde ilk gün Rovaniemi şehir merkezini gezdiyseniz artık Lapland’in gözbebeği olan Santa Claus Village’e gitme vaktiniz geldi demektir. Rovaniemi şehir merkezinden Santa Claus Village’e gitmek için tren garının hemen yanında bulunan otobüs durağından 8 numaralı otobüse bineceksiniz, bileti sürücüden 3.90 Euro’ya satın alabilirsiniz. Eğer şehir merkezinden binmek isterseniz de 8 numaralı otobüs tren garından hareket ettikten sonra neredeyse şehir merkezinde bulunan tüm hotellerin önünden geçiyor, herhangi bir otobüs durağından da bu otobüse binebilirsiniz. Santa Claus Village’de yapmanız gerekenleri anlatmadan önce dilerseniz önce bir Santa Claus’u tanıyalım. Santa Claus ya da nam-ı diğer Noel Baba hakkında nesilden nesile aktarılan birçok efsane var ancak Noel Baba’nın varlığı günümüzde halen ispatlanabilmiş değil. Hollanda’da Sinter Klass, İspanya’da Papa Noel, Almanya’da Hl. Nicolaus, Fransa’da Pere Noel olarak adlandırılan, bilinen adıyla Santa Claus yani Aziz Nikola; 4. Yy’da Kaş-Patara’da doğan, Myra’da yani yine günümüzün Antalya ilçesi olan Demre’de yaşayan, gençlik yıllarında Filistin ve Mısır’a seyahatlerde bulunan, tekrar Myra’ya döndüğünde ise Myra Psikoposu olan ve 6 Aralık 343 yılında öldüğünde de yine buraya gömülen bir Hristiyan azizi. 1087 yılında Haçlı Seferleri zamanında Likya’yı işgal eden haçlı ordusunun mensupları olan İtalyan gemiciler, efsanesini duydukları Aziz Nikola’nın mezarını kazıp kemiklerini çalarak İtalya’nın Bari şehrine götürmüşler ve Bari’de inşa ettirdikleri St. Nicola Bazilikası’na gömmüşler. Bu yüzden bu bazilika dünden bugüne Hristiyanların haç merkezi olarak kabul ediliyor ve her yıl binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor ayrıca Aziz Nikola’ya ait olduğu kabul edilen kemikler de bu kilisede sergileniyor. Her yıl 6 Aralık günü Hristiyan alemi tarafından Aziz Nikola’nın ölüm günü olarak kabul ediliyor, o gün şenlikler düzenleniyor, ağaçlar süsleniyor ve çocuklara hediyeler dağıtılıyor. Bir rivayete göre; Aziz Nikola babasından kalan mirası ihtiyacı olanlara dağıtmak niyetindeymiş, kıtlık çıkan Patara’da 3 kız sahibi bir baba, ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için kızlarını satmaya karar verince Aziz Nikola bir gece yarısı büyük kızın açık olan penceresinden çeyiz parası değerinde 1 kese altın bırakmış, daha sonra diğer kızları da kurtarmak istemiş ancak kızların pencereleri kapalı olduğu için altın keselerini bacadan bırakmış ve kızlar satılmaktan kurtulmuş böylece Noel Baba’nın bacadan hediye atma efsanesi doğmuş. Yaygın inanışa göre; Kuzey Kutbu’nun dağlarında Elf’leri ile birlikte yaşayan Noel Baba 5 Aralık gecesi; Prancer, Dasher, Dancer, Vixen, Comet, Cupid, Donder, Blitzen ve kırmızı burnu olan Rudolph isimli Ren geyiklerinin çektiği kızağı ile evlerin bacalarından girer, çocukların şömine başına astıkları büyük çorapların içerisinden çocukların geyikler için bıraktıkları havuç, kurabiye ve samanları alır, onların yerine çocuklara mektuplarında istedikleri hediyeleri bırakır. İskandinav Mitolojisi efsanesine göre bu gelenek; Tanrı Odin’in uçan atı Sleipnir ile avlanmaya gittiğinde, çocukların Sleipnir için çizmelerinin içine havuç ve saman koyup şöminenin yanına asmaları, Odin'in de bu iyilik karşılığında çocuklara hediye ve şekerlemeler getirdiğine inanılmasından geliyor. Günümüzün Popüler Noel Baba imajı; İsveçli çizer Haddon Sundblum'un, 1931 yılında Coca-Cola şirketi için hazırladığı çizimlere dayanıyor, Sundblum'un çizdiği Noel Baba şişman, beyaz sakallı, uçları beyaz kürklü kırmızı bir kıyafet giyen, siyah kemerli, siyah çizmeli, yumuşak kırmızı şapkası olan bir karakter ve tabi aslında bunlar azizlerin giydikleri cübbe ve taktıkları kukuletalardan kaynaklanıyor. Finlandiya’nın Noel Baba’yı sahiplenmesi; 1920’li yıllarda Fin radyolarında yapılan çocuk programlarında, Noel Baba’nın aslında Rovaniemi’nin kuzeyinde bulunan ve gerçekten de kulağa benzeyen Korvatunturi Dağı’nda yaşadığı ve bu dağın büyük bir kulak olduğu için Noel Baba’nın tüm çocukları duyarak, nerede oturduklarını ve ne hediye istediklerini öğrendiğinin anons edilmesinden kaynaklanıyor. Bu efsanenin kulaktan kulağa yayıldığını fark eden Rovaniemi vatandaşları bunu fırsata çevirmişler ve Kuzey Kutup Çizgisi’nin geçtiği yere Santa Claus Köyü’nü inşa etmişler. Böylece 1985 yılından itibaren her yıl yüzbinlerce turistin buraya akın etmesini sağlamışlar.

   

Santa Claus Village (2): Santa Claus Village aslında turistik bir nokta ancak bu köyün yakın çevresinde yer alan çiftliklerde ve ormanlarda yaklaşık olarak 200.000 geyik yaşıyor ve bunların hepsi numaralı yani hangi geyiğin hangi çiftliğe ait olduğu biliyor. Eğer kaybolan bir geyiği, bir başka çiftlik sahibi bulursa hemen gerçek sahibine iade ediyor. Turizm amacıyla kullanılmayan geyikler doğal ortamlarda hayatlarını sürdürüyor ve çiftlik sahipleri tarafından sürekli sayımları yapılıyor. Geyiklerin bir kısmı kızakların önüne bağlanıyor ve turistlere hizmet veriyor, bir kısmı da kesilecek kıvama geldiği zaman kesilerek etinden, derisinden ve boynuzlarından faydalanılıyor. Boynuz düşürme dönemi gelen geyiklerin düşürdükleri boynuzlar toplanıyor ve işlenerek hediyelik eşya olarak satılıyor. Santa Claus Village tam olarak Kuzey Kutup Çizgisi üzerinde yer aldığı için Kuzey ışıklarını da en güzel gözlemleyeceğiniz noktalardan birisi. Sami ırkının %70’i Şaman inancına sahip bu yüzden Sami evlerini gezerken herhangi bir Şaman ayinine rastlayabilirsiniz.

Santa Claus Office: Santa Claus Village’de ilk ziyaret edeceğiniz nokta şüphesiz Santa Claus Office olacaktır. Noel Baba turist yoğunluğu olan dönemlerde, Santa Claus Village’in devasa bir kardan adam yer alan küçük meydanında bulunan ve girişinde ‘JOULUPUKKI-SANTA CLAUS’ yazan ana binanın içerisinde, daha sakin dönemlerde ise meydanın hemen yan tarafında bulunan otopark bölümünde, kapısında ‘Santa Claus Holiday Village’ yazan Elf evinin içerisinde oluyor. Zaten ana binanın kulesinde ‘Santa is Here’ ve diğer binanın yan duvarında ‘Meet Santa Here’ yazıyor. Benim gittiğim dönemde Noel Baba, yan tarafta ki Elf evinin içindeydi. Bu evin kapısından girdiğinizde hemen sağınızda resepsiyonu göreceksiniz, eğer konaklama bölümünde anlattığım Santa Claus Village’de Cottages yani tek katlı kulübe odalarda konaklayacaksınız ya da daha önceden yaptırmış olduğunuz rezervasyonunuz varsa, sizinle ilgilenecek olan resepsiyon burası ki zaten bu kır evleri de binanın hemen arkasında yer alıyor. Resepsiyonun olduğu giriş kat aynı zamanda hediyelik eşya mağazası, dilerseniz buradan magnet ya da hediyelik eşya satın alabilirsiniz. Girişin tam karşısında restoran ve kafeterya bölümü var, değerlendirebilirsiniz. Resepsiyonun karşı tarafında kurulu olan bankolarda safari turları satılıyor, ona birazdan değineceğim. Bankoların yanında bulunan ve üzerinde ‘Santa Claus*Joulupukki’ yazan kapıdan girdiğinizde artık Noel Baba’nın mekânına girmiş bulunuyorsunuz. Koridoru takip ettiğiniz zaman dondurulmuş hayvanlar, bir kar motoru ve balmumu heykeller ile canlandırılan temsili bir Sami odası göreceksiniz. Koridorun devamında ise Noel Baba’nın ofisi var. Buradaki Noel Baba çok uzun zamandır bu işi yapıyor, 1 metrelik sakalı gerçek kıldan yapılmış, gelen turistlerle kendi dillerinde konuşuyor ve tam olarak 13 dil biliyor. Benim önümde Japonlar vardı ve onlarla gerçekten Japonca konuştu, benden sonra Ruslar geldi onlarla da Rusça konuştu ama temsil ettiği kişi Türkiye’de yaşamış olmasına rağmen tek kelime Türkçe öğrenememiş ya da öğrenme zahmetinde bulunmamış. Yine de hakkını yememem lazım çünkü bana nerelisin diye sordu, tavrını merak ettiğim için ‘Antalya-Demre’liyim biliyor musun orayı’ dedim, ‘tabi ki biliyorum ben orada doğdum büyüdüm’ dedi. Türkiye’de Antalya, Fethiye ve İstanbul’a gitmiş. Eğer arkanızda sıra bekleyen kimse yoksa yanına oturtuyor ve uzun uzun sohbet ediyor, istediğiniz kadar ve istediğiniz pozda fotoğraf çektiriyor ayrıca tam karşısında duran profesyonel fotoğrafçı da Noel Baba ile birkaç kare fotoğrafınızı çekiyor. Bu fotoğrafları almak zorunda değilsiniz ama almak isterseniz ücreti 25 Euro. Arkadaşınıza cep telefonu ile fotoğrafınızı çektirebilirsiniz hatta ben yalnız olduğum için kendi cep telefonum ile oranın kendi fotoğrafçısına çektirdim, çok kibarlar ve asla sizi kırmıyorlar istediğiniz kadar fotoğrafınızı çekiyorlar. Ziyaretine gelen küçük çocuklarla kendi dillerinde şarkı söylüyor ve onlara küçük hediyeler veriyor. Eğer dilerseniz fotoğraf ofisinden fazladan 5 Euro ödeyerek Santa ile fotoğraf çektirdiğinize dair bir sertifika alabiliyorsunuz. Noel Baba’nın oturduğu yerin yan tarafında temsili bir zaman makinesi ve bu makinenin yan tarafında da kartpostallar var. Dilerseniz bu kartpostallardan satın alıp, notunuzu ve göndermek istediğiniz adresi yazdıktan sonra posta kutusuna atabilirsiniz.

   

Santa Claus Main Post Office: Santa Claus’un ofisinden çıktıktan sonra hemen yan tarafında bulunan ve üzerinde ‘Santa Claus Main Post Office’ yazan binaya girin. Bu posta ofisinde; gişeden beğendiğiniz bir kartpostalı satın alıyorsunuz, masalardan birisine oturup notunuzu yazıyorsunuz ve zarfa koyuyorsunuz, yine gişeden alacağınız dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan Santa Claus posta pulundan alıyorsunuz ve üzerine yapıştırıp posta kutusuna atıyorsunuz. Kartpostal göndermek zorunda değilsiniz isterseniz mektup da yazıp gönderebilirsiniz. İki ayrı gönderim şekli var; ilki postanızın hemen gönderilmesi ve iki hafta içeresinde alıcıya ulaşması, ikincisi ise tam olarak Christmas gününde alıcıya ulaşması. Gişeden aldığınız posta pulunu ve kartpostalı göndermek zorunda değilsiniz isterseniz hatıra olarak da saklayabilirsiniz, kartpostallar 2 Euro ve başka yerde bulunmayan Santa Claus posta pulu 1 Euro. Burada ki Santa Claus popüler kültürde tüm dünya ülkeleri tarafından kabul gören tek Noel Baba, bu yüzden her sene dünyanın her yerinden yaklaşık olarak 500.000 adet mektup geliyor, Noel Baba ve asistanları gelen tüm mektupları okuyor ve kendi dillerinde teker teker cevap yazıyorlar ayrıca makul istekleri olan çocuklara da istedikleri hediyeleri gönderiyorlar. Posta ofisinde özel bir vitrin içerisinde, Romanya’nın Braşov şehrinde bulunan 8 farklı okulun 2110 öğrencisi tarafından yazılan ve 413.80 metre uzunluğa sahip tek parça mektubu görebilirsiniz. Dünyanın neresinde olursanız olun Noel Baba’ya mektup yazmak isterseniz, mektup zarfının adres kısmına sadece ‘To Santa Claus’ yazıp gönderdiğiniz takdirde mektubunuz direkt olarak buraya ulaşır.

   

Tourist Information - Kuzey Kutup Çizgisi: Posta ofisinden çıktıktan sonra hemen yanında bulunan ve kapısında ‘Tourist Information’ yazan binaya girin. Bu binaya girer girmez zemin üzerinde göreceğiniz 66° 33′ 07″ yazılı beyaz çizgi, Santa Claus Village’den geçen Kuzey Kutup Çizgisi’nin temsili bir görüntüsü. Çizginin diğer tarafına geçtiğiniz anda Kuzey Kutup Dairesi’ne adımınızı atmış oluyorsunuz, e dünyanın yuvarlak olduğunu düşünürsek de bir nevi Dünya’nın sonunu görmüş oluyorsunuz. Aslında bu çizginin daha uzun ve daha belirgin temsili Santa Claus Office binasının hemen yanında bulunuyor ancak kış döneminde giderseniz üzeri karla kaplı olduğu için göremezsiniz ki zaten görülemediği için bir örneği de binanın içerisine çizilmiş. Kuzey Kutup Çizgisi’nin olduğu yerde turist ofisi var; dilerseniz turist ofisinde ki görevliye, pasaportunuza Kuzey Kutup Çizgisi’ni geçtiğinize dair damga bastırabilir ya da pul yapıştırabilirsiniz, ücreti 5 Euro. Eğer isterseniz de Kuzey Kutup Çizgisi’ni geçtiğinize dair sizin adınıza hazırlanmış bir sertifika satın alabilirsiniz, bunun da ücreti 15 Euro. Bu kutup çizgisinin olduğu bina aslında restoranların, kafeteryaların ve mağazaların olduğu bir bina, burada alışveriş yapabilirsiniz ancak Tax Free almayı unutmayın.

Snowman World Igloo Hotel: Santa Claus Village’de bir diğer görmeniz gereken turistik nokta Santa Claus Office’in hemen arkasında, otoparkın yanında bulunan Snowman World Igloo Hotel. Burası aslında bir hotel binası ancak dilerseniz bilet alarak içini gezebiliyorsunuz. Bilet ücreti 18 Euro ve içerisinde tamamen buzdan yapılan barı, restoranı ve yine buzdan yapılan hotel odalarını geziyorsunuz. Konaklamayacak olsanız bile, buz üzerindeki yataklara uzanarak nasıl bir tecrübe olduğunu öğrenebiliyorsunuz. İçeride ayrıca buzdan inşa edilen bu yapı hakkında ki interaktif gösterileri izliyor, buzdan heykeller yapıyor ve kızakla kayma tecrübesi ediniyorsunuz.

Santa's House of Snowmobiles: Santa Claus Village’de son olarak içine girip gezeceğiniz bina ise Santa's House of Snowmobiles isimli kar motoru müzesi. Bu müze Santa Claus Office’in 50 metre solunda yani köyün diğer ucunda bulunuyor ve içerisinde; kar motoru ekipmanlarını ve dünden bugüne üretilen kar motoru modellerinin birer örneklerini, kar motorlarının kullanım alanları ve düzenlenen kar motoru yarışları ile ilgili yazılı-görsel materyalleri ve hepsinden önemlisi de 1970'lerden kalan son derece nadir ve bir o kadar da değerli olan Harley-Davidson marka kar motoru görüyorsunuz ayrıca Led ekranlara bağlı olan kar motorları ile de 3D sürüş keyfi yaşıyorsunuz. Giriş ücretleri; yetişkinler için 6 Euro ve çocuklar için ise 4 Euro.

Safariler: Santa Claus Village’de mutlaka katılmanız gereken 3 tür safari var bunlar; Husky safarisi, Ren Geyiği safarisi ve Snowmobile safarisi. Bunların hangisine katılacaksanız katılın eğer daha önce internetten rezervasyon yaptırmadıysanız, Santa Claus’un ve resepsiyonun bulunduğu, kapısında ‘Santa Claus Holiday Village’ yazan binanın içerisinde ki rezervasyon bankolarına gitmeniz gerekiyor. Burada bulunan bankolardan istediğiniz türde safariye rezervasyon yaptırabilir ve her türlü bilgiyi alabilirsiniz. Bu safarilerin zaman ve mesafesine göre birçok farklı paketi var, istediğinizi seçiyorsunuz ve ödemenizi yapıyorsunuz ancak burada pazarlık yapma şansınız yok. İnternetten rezervasyon yapabileceğiniz siteleri de yeri geldikçe yazacağım.

   

Husky Safarisi: Santa Claus Village’de katılabileceğiniz safarilerden ilki Husky Safarisi. Sibirya Kurdu olarak da adlandırılan Husky köpeklerinin çektiği kızaklar ile yapılan bu safarilerin uzun mesafe ve kısa mesafe olmak üzere 2 çeşidi var. Snow World Igloo Hotel’i sağınıza alıp, önündeki caddeden dümdüz 400 metre kadar devam ettiğinizde yol sizi direkt olarak Husky çiftliğine çıkarıyor. Çiftliğin giriş ücreti 5 Euro. Bu çiftlikte 80 adet yavru ve yetişkin Husky köpeği var ve tamamı ailelerine göre, yaşlarına ya da saldırganlığına göre ayrı ayrı sınıflandırılmış. Kapıdan girer girmez hemen solunuzda göreceğiniz kafeslerde ki Husky’ler uysal olanlar, bunları elinizi kafese uzatıp sevebilir ya da telefonunuzu tellerin içerisinden sokup net fotoğraflarını çekebilirsiniz. Çiftlik içerisinde bulunan köprünün diğer tarafına geçtiğinizde göreceğiniz büyük kafeslerde ki köpekler ise saldırgan olan Husky’ler ve bunlara çok fazla yaklaşmamanız gerekiyor. Bu çiftlik içerisinde göreceğiniz parkurda kısa mesafeli Husky safarisi yapılıyor, ücretini direkt olarak çiftlik sorumlularına ödeyebiliyorsunuz. Bu çiftliğin sahibi birçok kez dünya şampiyonu olan Aki Holck adında profesyonel bir Husky yarışçısı, çiftliğin sorumluluğu da o ve onun karısı ile yardımcılarında, dilerseniz onlardan Husky köpekleri ve Husky yarışları hakkında bilgi alabilirsiniz. Aki’nin çiftlikten sorumlu yardımcıları ara sıra puppy denilen yavru Husky’leri annelerinin yanından alıyor ve insanların kucaklarına bırakıyor. Köpeklerin saldırgan olmaması, insanlara alışması ve onları tanıması için yaptıkları bu uygulama tabi ki ziyaretçilerin de hoşuna gidiyor çünkü gönüllerince yavru köpekleri sevme şansı buluyorlar. Husky’leri sevmek ve onlarla fotoğraf çekinmek istiyorsanız Husky safarisine katılmak zorundasınız çünkü bu da bir pazarlama politikası. Safari ücretleri pahalı olduğu için insanlar safariye katılmak istemiyorlar ancak bir yandan da köpekler ile fotoğraf çekinmek istiyorlar, hal böyle olunca da sırf köpekleri sevmek ve birlikte fotoğraf çekinmek için ücretini ödeyip tura katılıyorlar. Bende burada düzenlenen kısa mesafeli Husky safarisine katılmak istemedim ancak fotoğraf çekinmeyi de çok istiyordum, Husky çiftliğinin sorumlusunun yanına gittim ve tura katılmak istemediğimi ancak köpekleri sevip fotoğraf çekinmek istediğimi söyledim, ilk başta parkura girebilmem için ücretini ödeyip tura katılmam gerektiğini söyledi ancak daha sonra beni yanına çağırıp, birazdan köpeklere et vereceğini benim de onunla birlikte parkura girip sanki ona yardım edermişçesine köpeklere et verdikten sonra sevip fotoğraf çekinebileceğimi söyledi, böyle söylemesinin sebebi ise diğer ziyaretçilerin de parkura girip fotoğraf çekinme konusunda ısrarcı olmaları engellemekti. Kısaca ücret ödemeden parkura girmek istiyorsanız sorumluya ikna edici bir konuşma yapmanız gerekiyor. Örneğin; öğrenci olduğunuzu ve çok fazla paranızın olmadığını ya da bir daha Santa Claus Village’e gelme şansı bulamayacağınızı söyleyebilirsiniz zira ben öyle yaptım. Dediğim gibi bu çiftliğin parkurunda sadece kısa mesafeli turlar düzenleniyor, dilerseniz rezervasyon bankolarından ücretini ödeyip fişinizi alarak dilerseniz de çiftlik içerisinde görevliye ücretini ödeyerek tura katılıyorsunuz. Tura katıldığınızda kızağı çiftliğin sorumlusu kullanıyor o yüzden siz kızağa oturuyorsunuz, üzerinize geyik postunu örtüyorsunuz ve safarinin keyfine varıyorsunuz. Tur bittikten sonra ise kızaktan iniyorsunuz, köpekleri seviyorsunuz ve birlikte fotoğraf çekiniyorsunuz. Burada yapacağınız 400 metrelik turlar 15 Euro. 2 km’lik turlar, yetişkinler için 35 Euro ve çocuklar için 25 Euro. 5 km’lik turlar ise yetişkinler için 55 Euro ve çocuklar için ise 35 Euro. 400 metrelik tura katılacaksanız, sadece çiftliğin içerisinde bulunan parkurda yuvarlak çiziyorsunuz ancak 2 km ve 5 km olan kısa turlara katılacaksanız kızaklar ile çiftlikten çıkıyorsunuz, ormanın içerisine giriyorsunuz ve tekrar çiftliğe dönüyorsunuz. Buranın en güzel yanı şu; diğerlerine nispeten çok daha kısa bir tur yapmak istiyorsanız ücreti Aki’ye ödeyeceksiniz, pazarlık yapabiliyorsunuz tabi bunun için de yine etkileyici bir konuşma yapmanız gerekiyor. Santa Claus Village’de isterseniz uzun soluklu Husky turlarına da katılabiliyorsunuz, bu uzun turlara katılabilmeniz için rezervasyon bankosundan ya da internetten rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Uzun turların işleyişi şöyle; istediğiniz gün ve saate rezervasyonunuzu yaptırıyorsunuz, rezervasyon yaptırdığınız saatte resepsiyon ve rezervasyon bankolarının olduğu Santa Claus Holiday Village binasına geliyorsunuz, aynı tura katılacak olan gruba dâhil oluyorsunuz ve tur şirketine ait servis minibüsüne biniyorsunuz, minibüs sizi yaklaşık 10 km uzaklıkta ve ormanın içerisinde bulunan buluşma noktasına götürüyor, burada önce rehberiniz tarafından Husky’ler ve kızak kullanımı hakkında bilgilendiriliyorsunuz, ardından size daha önceden tur şirketi tarafından verilen -50 dereceye kadar dayanıklı olan özel tulumları giyiyorsunuz, tüm gerekli bilgilendirmelerden sonra rehberiniz bir kar motoruna biniyor ve en öne geçiyor, siz eğer iki kişiyseniz biriniz kızağa oturuyor ve diğerinizde kızağı kullanmak için kızak arkasında pozisyonunu alıyor, tek başınıza katıldıysanız da yine sizin gibi tek katılan birisi ile badi oluyorsunuz, hazırlıklar tamamlandıktan sonra rehberiniz hareket ediyor ve siz de kızaklar ile onu takip etmeye başlıyorsunuz, rehber yaklaşık 5 km sonra mola vermek için duruyor, hem köpekler dinleniyor hem de siz sürücü değiştiriyorsunuz, kısa bir moladan sonra tekrar yola çıkıyorsunuz, yaklaşık 5 km daha sürdükten sonra kır evlerinin bulunduğu bir noktaya geliyorsunuz ve burası turunuzun son noktası oluyor, burada bulunan kır evinde şömine başında ikram edilen orman meyvelerinden yapılmış sıcak şurubu içiyorsunuz, kısa bir sohbetten sonra aynı şekilde başladığınız noktaya dönüyorsunuz ve servis minibüsü sizi Santa Claus Village’e geri götürüyor. Husky kızaklarını kullanırken dikkat etmeniz gereken tek şey fren pedalı, herhangi bir sorunla karşılaştığınızda fren pedalına kuvvetli bir şekilde basarak Husky’leri durduruyorsunuz ayrıca dönüşlerde de kuvvetinizi dönülen tarafa veriyorsunuz. Uzun turların fiyatları mesafelerine ve sürelerine göre değişiyor ancak ortalama bir tur 2 saat sürüyor ve ücreti yaklaşık 110 Euro oluyor. Husky köpek çiftliğinde gördüğünüz her bir kafeste aynı ailenin bireyleri bulunuyor, kızaktan çıkarılan köpek kendi başına koşarak direkt olarak kendi ailesinin olduğu kafese koşuyor tabi bu sırada ailesinden olmayan diğer köpekler celalleniyor. Kızağın en önündeki köpek en uysal ve komutları en iyi alan köpek oluyor, diğerleri de onu takip ediyorlar aslında sürücü sadece en öndeki köpeği kontrol ediyor. Buradaki köpeklerin bir kısmı da Husky yarışlarına katılan yarışçı köpekler, bu köpeklerle çok daha titiz ilgileniliyor ve her gün kendilerine has antrenman programları dâhilinde çalışma yapıyorlar. Husky kızaklarına bindiğiniz zaman kendinizi onlara çektirdiğiniz için vicdanınız rahatsız olabilir ancak zaten bu köpeklerin doğasında koşmak olduğu için kızak çekiyor olmaları umurlarında bile değil çünkü sadece ve sadece koşmak istiyorlar. Husky yarışlarından bahsedecek olursak; bu yarışlar her yıl Şubat ve Mart aylarında Finlandiya, Norveç ve Rusya’da düzenleniyor, sporcular kızakların başına geçiyorlar ve uzun metrajlı yarışa başlıyorlar, belirlenen noktalarda kurulu olan mola yerlerine geldiklerinde hem sporcular ve köpekler dinleniyor hem de köpeklerin sağlıkları kontrol ediliyor, kategoriler 400 km-600 km-1000 km-3000 km ve 10000 km olmak üzere 5 bölümde belirleniyor, belirli bir sayıya kadar köpekleri yarıştan düşen sporcular yarışmadan eleniyorlar, sporcular her günün 24 saati boyunca GPS ile bir kontrol merkezden takip ediliyor ve uluslararası yarışlarda Finlandiya’yı zaten birçok kez Fin şampiyonluğu yaşayan Aki Holck ya da Juha Hokka temsil ediyor. Husky safarilerinin mesafelerine göre fiyat biçilen birçok paketi var o yüzden rezervasyon sitelerinden ya da bankolardan size uyan herhangi birini seçebilirsiniz. Eğer paket fiyatlarını öğrenmek isterseniz ya da internetten rezervasyon yapacaksanız tıklamanız gereken adres Huskypoint ayrıca tur şirketlerinin de en geniş yelpazeli olanı Safartica

Ren Geyiği Safarisi: Santa Claus Village’de katılabileceğiniz safarilerden ikincisi Ren Geyiği Safarisi. Ren geyiği Laponya’nın olmazsa olmazı, ren geyiklerinden ulaşım alanında ve turizm alanında; etinden, sütünden, derisinden ve boynuzlarından faydalanıldığından daha fazla faydalanılıyor bu yüzden buraya kadar gidip de ren geyiklerini tanımadan, sevmeden ya da kızaklarına binip turlamadan dönecek olmanız düşünülemez. Ren geyikleri ile tanışabileceğiniz ilk yer, Snow World Igloo Hotel’in hemen yanında bulunan küçük Ren Geyiği çiftliği ve parkuru. Bu küçük çiftliğin sahibi Korkko aile şirketi ve sorumluları ise Janne Korkko ile Ari Korkko. Bu parkurda bulunan Ren geyiklerini sevebilmeniz ya da fotoğraf çekinebilmeniz için de Husky çiftliğinde olduğu gibi ücretini ödeyerek safariye katılmanız gerekiyor, dediğim gibi tam bir pazarlama politikası. Burada 3 tür safari düzenleniyor; 400 metre olan turlar yetişkinler için 17 Euro ve çocuklar için 13 Euro, 1000 metre olan turlar yetişkinler için 28 Euro ve öğrenciler için 22 Euro, 3000 metre olan turlar ise yetişkinler için 55 Euro ve çocuklar için 35 Euro. Burada yapılan 400 metre ve 1000 metre turlara katılırsanız sadece parkur etrafında yuvarlak çiziyorsunuz ancak 3000 metre olan tura katılmak isterseniz; en az 2 kişi olmanız gerekiyor, çiftlikten ayrılıyorsunuz, ormanın içerisine gidiyorsunuz ve örnek bir Sami evini ziyaret ediyorsunuz, duraklama ile birlikte toplamda 1.5 saat geçirdikten sonra geri dönüyorsunuz. Orman içerisine gitmek istemiyorsanız yine 3000 metre boyunca parkur içerisinde yuvarlak da çizebilirsiniz, bunun için 2 kişi olmanıza gerek yok. 400 metre ve 1000 metre olan turlara, geyiklerin başında duran ve kızağı kullanan sorumluya ödeme yaparak katılabilirsiniz ancak 3000 metre olan tura katılmak isterseniz rezervasyon bankolarından rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Bu küçük çiftlikte tura katılmaya karar verdiyseniz; ödemenizi yapıyorsunuz, kızağa oturuyor ve üzerinize geyik postunu örtüyorsunuz, sorumlu gelip kızağın arkasına dikiliyor ve geyikleri kontrol edeceğiniz yular ipini size veriyor, kısa turunuzu bitirdikten sonra geyikleri seviyorsunuz ve geyiklerle birlikte fotoğraf çekiniyorsunuz. Ben burada kısa tura katılmak istemedim ancak geyikler ile fotoğraf çekinmek istediğim için sorumlu olan gencin yanına gidip durumu anlattım, ilk önce ‘etrafta çok fazla insan var seni alırsam onlar da girmek isterler’ dedi ancak ben ufak bir miktar rüşvet verebileceğimi söyleyince yelkenleri suya indirdi, ‘etrafımızda ki insanlar gittikten sonra gel alayım içeriye’ dedi, ne kadar ödemem gerekiyor dedim ‘fark etmez ne kadar verirsen’ dedi ve 3 Euro verip içeriye girdim hatta fotoğraflarımı da o arkadaşa çektirdim, siz de bu taktiği deneyebilirsiniz. Burada bir de örnek bir Sami çadırı var dilerseniz ücretsiz olarak içeriye girip ortamına bakabilirsiniz, ben oradayken içerisinde hiçbir şey yoktu belki siz döşenmiş halini görebilirsiniz. Ren geyiklerinin olduğu yerdeki köprüden diğer tarafa geçtiğinizde Sami evinden yapılmış bir restoran göreceksiniz, dilerseniz yemek yiyebilir, orman meyvelerinden yapılan meşhur şuruplarını içebilir ya da hiç oturmadan sadece fotoğraf çekip çıkabilirsiniz. Santa Claus Village’de uzun Ren Geyiği safarisine katılmak istiyorsanız; internetten ya da bankolardan rezervasyon yaptırıyorsunuz, tur zamanınız geldiğinde Santa Claus Holiday Village binasının önünde grubunuzla buluşuyorsunuz, burada size daha önce verilen -50 dereceye kadar dayanıklı olan özel tulumları giyiyorsunuz, tur şirketinize ait servis minibüsüne biniyor ve köye 10 km uzaklıkta bulunan büyük Ren Geyiği çiftliğine gidiyorsunuz, burada ilk önce Samiler ile tanışıyorsunuz, Ren Geyikleri hakkında bilgi alıyorsunuz, ellerinizle geyikleri besliyor ve birlikte fotoğraf çekiniyorsunuz, daha sonra kızağa oturuyorsunuz ve arkanıza da etnik Sami kıyafetleri giyen sürücü geçiyor, orman içerisinde 10 km mesafe aldıktan sonra örnek bir Sami evine geliyorsunuz, burada şömine başında ikram edilen kahvenizi ya da orman meyvelerinden yapılan şurubunuzu içiyor ve yanında da çöpe takılı domuz sosisinizi yanan ateşte pişirerek yiyorsunuz, molanız bittikten sonra tekrar çiftliğe dönüyorsunuz ve servis minibüsü sizi tekrar köye bırakıyor. Toplamda 2.5 saat süren bu uzun turun yetişkin fiyatı 105 Euro ve çocuk fiyatı ise 75 Euro ayrıca dilerseniz 3 Euro karşılığında Ren Geyiği kullanma sertifikası da alabiliyorsunuz. Eğer isterseniz sadece büyük Ren Geyiği çiftliğine götüren ancak safari yapamayacağınız hesaplı tur paketleri de var, bunlara da katılabilirsiniz. Kendi imkânlarınız ile çiftliğe gitmek isterseniz de çiftliğin münferit giriş ücreti 6 Euro. Ren Geyiği safari paketlerinden birisi de Kuzey ışığı avı için düzenlenen versiyonu. Bu turda; servis minibüsü sizi 21.00-23.00 arasında hotel binasının önünden alıyor ve ren geyiği çiftliğine götürüyor, burada özel tulumlarınızı giyiyorsunuz ve ren geyiklerinin çektiği kızaklara biniyorsunuz, kızaklar ile şehir ışıklarından arındırılmış ve Kuzey ışıklarını en iyi görebileceğiniz lokasyona gidiyorsunuz, Kuzey ışıklarının kendini göstermesini beklerken ikram edilen sıcak içecekleri içiyor ve ateş üzerinde sosis pişiriyorsunuz, yaklaşık 2 saat kadar Kuzey ışıklarının çıkmasını bekledikten sonra geri dönüyorsunuz. Kuzey ışıklarını görebilecek olmanız tamamen şansınıza bağlı ancak bu paket ile gece safarisi yapma tecrübesi edinmiş oluyorsunuz, toplamda 4 saat süren bu turların ücretleri 140 Euro. Yaşlı Ren Geyiklerinin boynuzları Aralık ayında, genç erkeklerin boynuzları ilkbahar başında ve dişilerin boynuzları ise yazın düşüyor. Boynuz değiştirecek olan geyiklerin ilk önce boynuzlarını kaplayan kadife deri düştüğü için boynuzlarında kanama ve kaşınma oluyor o yüzden muhtemelen çiftlikte göreceğiniz yaşlı geyikler ya tek boynuzlu olacak ya boynuzlarını kaşındığı için tahtalara sürtüyor olacaklar ya da boynuzları kanıyor olacak. Ren Geyikleri kendilerinden hariç sadece Kutup Ayılarında bulunan iki katmanlı deriye sahip; altta ki deri yoğun ve kalın, üstte ki deri ise kalın kıllarla bezeli alt deriye nispeten daha ince ve hava boşluklarına sahip, bu yüzden Ren Geyikleri -40 derece de bile üşümezler. Eğer Ren geyiği sevecekseniz boynuzlarına çok dikkat edin, ürkek hayvan oldukları için ani bir refleks sonucu boynuzları ile size zarar verebilirler. Rezervasyon yaptırmak isterseniz; Santaclausreindeer, Wildnordic ve Laplandsafaris

Snowmobile Safari: Santa Claus Village’de katılabileceğiniz bir diğer safari de Snowmobile Safari. Laponya senenin 175 gününü yoğun kar yağışı altında geçirdiği için başlıca ulaşım araçlarından birisi de bu kar motorları. Kar motorlarını bireysel tatillerinde, yarışmalarda ve ulaşım alanında kullandıkları gibi turizm alanında da değerlendiriyorlar. Kuzey ülkelerinde yaşamayan insanlar, bu kadar yoğun kar yağışlarına alışık olmadığı için Laponya’yı ziyaret ettiklerinde gerçekten ilgilerini çekiyor ve denemek istiyorlar. Kar motoru safarilerinin başlama noktası Ren Geyiği parkuru ve Husky çiftliğinin tam ortasında kalan Snowmobile Park. Kar motoru safarisinin birçok çeşidi var ve hepsi için bankolardan ya da internetten rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Bu kar motoru safarilerinden bahsedecek olursak; 1- Snowmobile Park’a gidiyorsunuz, rehberinizden kar motoru ve sürüş güvenliği hakkında gerekli bilgileri alıyorsunuz, size verilen özel tulumları giyiyorsunuz ve Snowmobile Park etrafında yarım saati duraklamalı olmak üzere toplamda 1 saatlik bir gezi yapıyorsunuz, fiyatı yetişkinler için 75 Euro ve çocuklar için ise 40 Euro. 2- Snowmobile Park’tan hareket ediyorsunuz, ormanın içlerine doğru rehberiniz eşliğinde giriş yapıyorsunuz, orman içerisinde açık alanlarda kar motoru ile sürat yapıyorsunuz ve tekrar parka dönüyorsunuz, 1 saati duraklamalı olan toplamda 2 saatlik bu turun ücreti 100 Euro ve çocuklar için ise 75 Euro. 3- Snowmobile Park’tan rehberiniz eşliğinde hareket ediyorsunuz, Santa Claus Village etrafında geniş bir gezinti yapıyorsunuz ve tekrar başlama noktasına dönüyorsunuz, toplamda 1 saat süren bu turun ücreti yetişkinler için 49 Euro ve çocuklar için ise 37 Euro. 4- Snowmobile Park’tan hareket ediyorsunuz, rehberiniz eşliğinde ilk önce Ren Geyiği çiftliğine gidiyorsunuz ve burada kısa bir mola veriyorsunuz, geyikleri seviyorsunuz ve 1 kilometrelik Ren geyiği safarisi yapıyorsunuz, ardından Husky çiftliğine gidiyorsunuz burada da 400 metrelik Husky safarisi yapıyor ve çiftliği geziyorsunuz, Husky çiftliğinden sonra tekrar Snowmobile Park’a dönüyorsunuz, toplamda 4 saat süren bu turun ücreti yetişkinler için 120 Euro ve çocuklar için ise 90 Euro ayrıca 2 yetişkin tek bir motora binerseniz ücreti 150 Euro. 5- Snowmobile Park’tan 19.00-22.00 arasında kalan bir saatte ayrılıyorsunuz, şehir ışıklarından arındırılmış göl kenarında ya da tepede kalan bir noktaya gidiyorsunuz, burada fotoğraf makinenizi tripodunuza kuruyorsunuz, ikram edilen sıcak içecek ile ateş başında kızartılan sosisinizi yerken Kuzey ışıklarının kendini göstermesini bekliyorsunuz, toplamda 3 saat süren bu turun ücreti yetişkinler için 124 Euro ve çocuklar için ise 93 Euro ayrıca 2 yetişkin tek bir motora binecekseniz ücret 173 Euro. 6- Snowmobile Park’tan hareket ediyorsunuz ve ormanın içerisinde kalan donmuş göle gidiyorsunuz, burada hem buz üzerinde kar motoru sürme tecrübesi ediniyor hem de özel güvenli alanlarda size verilen ekipmanlar ile donmuş gölden balık tutuyorsunuz, toplamda 5 saat süren bu turun ücreti yetişkinler için 154 Euro ve çocuklar için ise 116 Euro ayrıca 2 yetişkin tek bir kar motoruna binecekseniz ücreti 213 Euro. 7- Eğer bu zevki uzun soluklu yaşamak istiyorsanız; toplamda 8 saat süren, orman içerisinde sürat yapabileceğiniz, buz tutan gölde balık tutabileceğiniz ve öğle yemeğini de içeren Camp&Snowmobile Safari paketlerini değerlendirebilirsiniz, ücretleri yetişkinler için 189 Euro, çocuklar için 95 Euro ayrıca 2 yetişkin tek bir kar motoruna binecekse 268 Euro. Bu kar motoru safarilerinin daha birçok çeşidi var, bunların tamamını internet sitelerinden ya da rezervasyon bankolarından öğrenebilirsiniz. Hangi tura katılacak olursanız olun mutlaka soğuğa dayanaklı özel tulumlar ve eldivenler veriliyor, tur sonunda Snowmobile sürücü sertifikası hediye ediliyor. Çocukların kar motoru kullanmaları için en az 14 yaşında olmaları gerekiyor ayrıca çocuklar mini kar motorlarını kullanıyorlar. İnternet rezervasyonu yapmak ya da fiyat araştırması yapmak için; Wildnordic ve Laplandsafaris

Ice Karting: Eğer kar motoru kullanmak hoşunuza gittiyse ve benzeri bir etkinlik arıyorsanız Go Kart’ın buz üzerinde yapılan versiyonu olan ice karting’i deneyebilirsiniz. Burada kullanılan araçlar yine aynı go kart aracı, tek fark lastiklerinin çivili olması. Bu etkinliğin rezervasyonunu yine bankolardan yapabilirsiniz, yaklaşık 20 dakika sürüyor ve ücreti 60 Euro. Buzda balık tutmak için ATV motosikletler ile düzenlenen safariler de var; aynı şekilde buluşma noktasından hareketle atv motorlara binerek donmuş göle gidiyor, buzda bir delik açarak balık tutuyor ve kamp ateşinde sosis ya da tuttuğunuz balığı pişirip yiyorsunuz, turlar 2 saat sürüyor ve ücretleri yetişkinler için 120 Euro.

SantaPark: Santa Claus Village’in yakınında ziyaret etmeniz gereken noktalardan birisi, köye yaklaşık 2.5 km uzaklıkta bulunan ve mağara konseptine sahip olan SantaPark. Buraya Santa Claus Village’in daha çok çocuklara hitap eden versiyonu diyebiliriz. Santa Park, oyularak yapılmış büyük bir eğlence parkı. İçerisinde Santa Claus Village’de ki gibi bir Noel Baba ofisi bulunuyor ve aynı şekilde fotoğraf çekinip sohbet edebiliyorsunuz. Noel Baba efsanesine uygun olarak dizayn edilen ve uzun kulaklı, sivri burunlu Elf karakterlerine bürünmüş asistanların çalıştığı mistik posta ofisinde, mektup yazıp ya da kartpostal doldurup özel Santa pulları ile istediğiniz adrese gönderebiliyorsunuz. Hediyelik eşya mağazalarından alışveriş yapabiliyor, restoranlarda yemek yiyebiliyor ya da kafelerde orman şurubu içebiliyorsunuz. Bunların haricinde ise Bayan Claus’a ait mutfakta elleriyle yaptığı ve taze taze fırından çıkan zencefilli ekmeklerden yiyebiliyor ve yanında sıcak şarap içebiliyorsunuz. Yine efsaneye uygun olarak dizayn edilen ve uzun kulaklı, sivri burunlu Elf karakterine bürünen Fin gençlerinin çalıştığı Elf Okulu’nda, Noel Baba’nın asistanları olan doğa cinleri yani Elfleri yakında tanıyabilir ve bu okuldan mezun olduğunuza dair temsili mezuniyet belgesi alabilirsiniz. Hat yani süslü yazı okulunda Elflerin el yazılarını görebilir, öğrenebilir ve sertifika alabilirsiniz. Buzdan heykellerin yer aldığı buz galerisini gezebilir ve bu geziden sonra Ice Bar içerisinde buzdan yapılmış kadehlerde vodkanızı yudumlayabilirsiniz. Santa Park’ın en güzel ve en ilgi çeken bölümü, yerin 50 metre aşağısına kurulmuş olan Kutup Dairesi Platformu. Burada temsili bir Kutup Çizgisi yapılmış, bir tarafı eksi derecede tutuluyor diğer tarafı artı derece de tutuluyor yani çizginin diğer tarafına geçtiğiniz zaman kendinizi Kuzey Kutup Dairesi’ne geçmiş gibi hissedebiliyorsunuz, tabi burada da Kuzey Kutup Çizgisi’ni geçtiğinize dair sertifika alabiliyorsunuz. Santa Park’ta çocuklarınız için oluşturulan alanlardan bahsedecek olursak; çocuklar için kurulan sahnelerde Elf karakterleri tarafından yapılan müzikalleri izleyebilir, yine aynı sahnelerde çocuklara hitap eden Rusça-Fince ve İngilizce yapılan tiyatro gösterilerini seyredebilir, kendileri için oluşturulan oyun parklarında oynayabilir ya da Angry Birds salonunda domuzları vurabilirler. Bunların haricinde ise Noel Baba’nın kızağına binebilir ve masalsı bir yolculuğa çıkabilirler. Santa Park’ın açık alanında safari yapabileceğiniz ya da sevebileceğiniz Ren Geyikleri de bulunuyor. Santa Park; Rovaniemi şehir merkezine yaklaşık 5 km ve Santa Claus Village’e yaklaşık 2.5 km uzaklıkta buluyor, her iki noktadan da 8 numaralı otobüslere binerek ulaşabiliyorsunuz. Girişler yaz dönemlerinde; yetişkinler için 17.5 Euro, çocuklar için 14.5 Euro ve kış dönemlerinde ise yetişkinler için 33 Euro, çocuklar için 27.5 Euro.

   

Ranua Arctic Wildlife Park: Rovaniemi ve Santa Claus Village’de yeteri kadar zaman geçirdiyseniz ve halen vaktiniz varsa, şehir merkezinin 73 km dışında kalan Ranua Arctic Wildlife Park yani Rauna Hayvanat Bahçesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Rauna hayvanat bahçesinde 50 türe ait 200 adet birey var. Eğer gerçek bir kutup ayısını ya da boz ayıları, neredeyse bir inek büyüklüğünde olan odunsu boynuzlara sahip Elk geyiklerini, Ren geyiklerini ve bizim sığın olarak bildiğimiz yaşayan en iri geyik türü olan Moose geyiklerini, kızıl tilkileri, yabani kurtları, vaşakları ya da vahşi kuşları görmek istiyorsanız gitmeniz gereken adres burası. Buraya bireysel olarak gitmek istiyorsanız, Rovaniemi tren garından trene binerek ya da tren garının hemen yanında bulunan otobüs terminalinden KUTILAN firmasına ait otobüslere binerek gidebilirsiniz. Paket turlara katılmak istiyorsanız da Santa Claus Village’de bulunan bankolardan rezervasyonunuzu yaptırabilir ve resepsiyon binası önünden servise binerek gidebilirsiniz. Rovaniemi merkezden gidecekseniz de rezervasyon yapacağınız tur şirketinin servisi sizi Rovaniemi merkezden alıyor. Paket turlardan alırsanız; tur şirketi size özel tulumlardan veriyor ve hayvanat bahçesi içerisinde öğle yemeği için serbest zaman tanıyor, tur ücretleri yetişkinler için 99 Euro ve çocuklar için 59 Euro ayrıca tur yaklaşık 6 saat sürüyor. Eğer isterseniz öğle yemeği içeren turlara da katılabilirsiniz, bunların ücretleri de yetişkinler için 120 Euro. Hayvanat bahçesine bireysel giderseniz bilet ücretleri; yaz aylarında yetişkinler için 16 Euro ve çocuklar 13 Euro, kış aylarında ise yetişkin 17.5 Euro ve çocuklar 15 Euro.

Yürüyüş Turları: Santa Claus Village’de dilerseniz yürüyüş turlarına da katılabilirsiniz. Bu turlarda size yine -55 dereceye kadar dayanıklı olan özel tulumlar ve botlarınızın altına geçirmek için raket şeklinde çivili aparat veriliyor, grubunuz ve rehberinizle birlikte ormanın derinliklerine doğru yürüyerek ilerliyorsunuz, manzaraya sahip yerlerde duraklıyor ve ateş üzerinde sosisinizi pişiriyorsunuz. Eğer gece turlarına katılmışsanız belirlenen açık alanlarda Kuzey ışıklarının çıkmasını bekliyorsunuz. Fiyatlar ise 69 Euro.

Sampo (Buz Kıran Gemi): Laponya’nın en çok tercih edilen etkinliklerinin birisi de Rovaniemi’e 115 km uzaklıkta, Bothnia Kuzey Körfezi’nde bulunan bir başka önemli Lapon kenti olan Kemi şehrinde düzenlenen buzkıran gemi safarisi. Bu safariyi yapacağınız Sampo isimli buzkıran gemi, Kemi şehrinin yaklaşık 11 km güneyinde bulunan Ajos Limanı’nda demirleniyor. Bu safariye katılmak için ilk önce Kemi şehrine gitmeniz gerekiyor ve Kemi’ye gitmenin en kolay yolu da tren garından geçiyor, direkt giden trenler yaklaşık 1.5 saatte Kemi’de oluyor. Şehir merkezinde bulunan tur şirketlerinden ya da gitmeden önce internetten rezervasyon yaptırıyorsunuz, tur şirketi servis minibüsü ile sizi otelinizden alıyor ve limana götürüyor. Sampo buzkıran gemisi; 1960 yılında taşımacılık alanında ve buz tutan denizde diğer gemilerin ilerleyebilmelerini sağlamak amacıyla yol açması için kullanılmak üzere yapılmış, 1987 yılına kadar bu sektörde görev yaptıktan sonra 1988 yılından itibaren de turizm alanında kullanılmaya başlanmış. Sampo 120 cm kalınlığa kadar buzu kırabiliyor ve bugüne kadar bu görev için üretilmiş en büyük buzkıran gemisi. Gemi yaz aylarında ana limana çekiliyor ve kış turizmine hazır edilmek için bakıma alınıyor ayrıca gemiye bir seferde 150 turist alınıyor ve bunun üzerine asla çıkılmıyor. Safariden bahsedecek olursak; rezervasyon yaptırdığınız tur şirketi sizi servis minibüsü ile hotelinizden alıyor ve limana götürüyor, burada grubunuzla birlikte gemiye biniyor ve limandan buzları kırarak ilerliyorsunuz, yolculuk esnasında güverteye çıkıyorsunuz ve benzersiz bir manzaraya şahit oluyorsunuz, 30 dakika kadar ilerledikten sonra gemi duruyor ve kar motorlarının dâhil olduğu safari paketini satın alan grubu alıyor daha sonra yolunuza devam ediyorsunuz, 1 saat geçtikten sonra gemi duruyor ve rehberiniz sizi geminin makine odası da dâhil her yerini gezdiriyor, grubunuzla beraber geminin restoran bölümüne geçiyorsunuz ve ikram edilen öğle yemeğini yiyorsunuz, yemekten sonra tekrar kar motorlarının olduğu noktaya dönüyorsunuz ve burada size daha önceden verilen kurtarma operasyonlarında kullanılan ve -60 dereceye kadar dayanaklı olan, kesinlikle suya batmanıza izin vermeyecek özel tulumları giyiyorsunuz ve kendinizi geminin yol alırken açtığı denizin soğuk sularına bırakıyorsunuz, bu benzersiz yüzme tecrübesini yaşadıktan sonra tekrar limana dönüyorsunuz ve turunuz sona ermiş oluyor. Toplamda 4 saat süren bu tur paketinin ücreti kişi başı ortalama 340 Euro. 3 cm kalınlığında ki buz 100 kg, 45 cm kalınlığında ki buz ise 2 ton taşıyor ve Baltık Denizi 55 cm buz tutuyor yani içiniz rahat olsun o buzu isteseniz de kıramazsınız ancak özel tulumları giyebilmek için sizin ya da çocuğunuzun en az 1.45 mt boyunda olması gerekiyor. Sampo safarilerinin birçok çeşidi var örneğin; isterseniz sabah turuna, isterseniz öğle turuna, isterseniz de Kuzey ışıklarını da görebileceğiniz gece turuna katılabilirsiniz. Sampo safarisinin farklı bir paketi de şöyle; tur şirketi sizi hotelinizden servis aracı ile alıyor ve Kemi şehrinde bulunan Snowmobile Park’a götürüyor, burada kar motorlarına biniyorsunuz ve deniz üzerinde 30 dakikalık yolculuk sonrasında sizi bekleyen Sampo’ya ulaşıyorsunuz, burada kar motorlarını bırakıp Sampo’ya biniyorsunuz, Sampo ile buzları kırarak yaklaşık 10 km ilerliyorsunuz ve tekrar motorları bıraktığınız yere dönüyorsunuz, burada diğer grup ile birlikte yemeğinizi yedikten sonra özel tulumlar ile denizde yüzüyorsunuz ve motorlara binip tekrar Snowmobile Park’a dönüyorsunuz, toplamda 6 saat süren bu paketin ücreti kişi başı 481 Euro. Sampo safarisine Rovaniemi’den katılmak istiyorsanız da merkezi Rovaniemi’de bulunan tur şirketi; sizi hotelinizden alıyor, Kemi’ye götürüyor ve safariden sonra tekrar Rovaniemi’e bırakıyor, ücreti ortalama kişi başı 460 Euro. Eğer isterseniz Kemi’nin tüm turistik noktalarını içeren paketlerden de alabilirsiniz, bunlar da eğer Kemi’den katılacaksanız ortalama 440 Euro oluyor. Kemi şehrinde görülmesi gerekenler Sampo ile bitmiyor tabi. Buzkıran geminin haricinde, ilk olarak 2010 yılında yapılan ve her sene 15 Ocak tarihinde açılıp 15 Nisan tarihinde ise törenle yıkımı yapılan SnowCastle yani buzdan yapılan şatoyu da görmeniz gerekiyor. Bu şatonun içerisinde; 20 odalı bir SnowHotel, yine tamamı buzdan yapılmış olan bir SnowRestaurant ve bir de nikah törenlerine ev sahipliği yapan SnowChapel bölümü var. Dilerseniz hotel bölümünde -5 derece olan odalarda üzerinize geyik postu örterek konaklayabilir, restoran bölümünde buzdan masalarda yemeklerinizi yiyebilir ya da şapel bölümünü ziyaret edebilirsiniz, konaklamak ya da yemek yemek zorunda değilsiniz sadece gezip çıkmanız da mümkün. SnowCastle şehir merkezinin 1 km uzaklığında yer alıyor ve gezmek için alacağınız biletler kişi başı 15 Euro ancak Sampo turu ile birlikte olan paketlerden satın alırsanız rehber eşliğinde ücretsiz geziyorsunuz. SnowCastle’ı gündüz gezecek olsanız bile mutlaka hava karardıktan sonra dışarıdan görmeye gidin çünkü muhteşem bir ışıklandırma yapılıyor. Kemi şehir merkezinde göreceğiniz kilise 1902 yılında Gotik tarzda inşa edilen bir Lutheran Kilisesi. Kemi’de görebileceğiniz bir diğer nokta da Kemi Gemstone Gallery yani mücevher galerisi. Burada dünyanın çeşitli yerlerinden getirilen değerli taşlar ve Finlandiya Kralı için yapılan paha biçilemez bir taç bulunuyor, giriş ücreti 10 Euro. Eğer Kemi şehrine yazın gitmişseniz sahilde demirleyen yelkenli tekneler ile güzel bir Baltık Denizi gezintisi yapabilirsiniz. Kış seyahatlerinde ise Santa Claus Village’de katılabileceğiniz tüm safariler burada da bulunuyor.

Levi Şehri: Eğer kayak sporu ile ilgileniyorsanız ve Laponya’da gerçek bir pist arıyorsanız gitmeniz gereken şehir kesinlikle Levi. Bu şehir Rovaniemi’den yaklaşık 170 km daha kuzeyde kalıyor ve isterseniz tren ile isterseniz de Helsinki’den havayolu ya da otobüs ile kolayca ulaşabiliyorsunuz. Levi’nin kayak pisti Finlandiya’nın en iyisi ve dünyanın en iyi kayak pistleri arasında sayılıyor. Rovaniemi’de bulunan tüm safarilere burada da katılmanız mümkün ayrıca cam tavanlı igloo hotellerde konaklama şansını burada da bulabiliyorsunuz. Levi şehri Laponya’nın daha kuzey olan kesiminde kaldığı ve gökyüzü genellikle bulutlardan arınmış olduğu için, Aurora Borealis yani Kuzey ışıklarını görme şansınız burada daha yüksek ayrıca Roveniemi’de göreceklerinizden daha berrak ve daha keskin. Levi şehrinin bir diğer özelliği de muhteşem manzaraya sahip teleferikleri.

Ylläs Kasabası: Teleferik demişken Laponya’da teleferik konusunda çığır açan yer şüphesiz bölgenin en kuzeyinde yer alan Ylläs Kasabası. Bu kasaba yine Levi gibi muhteşem bir kayak pistine sahip, Kuzey ışıklarını görme şansınız hayli yüksek, her türlü safari düzenleniyor ve en önemli ayrıcalığı sauna olarak dizayn edilmiş teleferik kabinlerinde ter atarken -40 derece de kayak yapan insanları seyredebilecek olmanız. Bu kabinler normalde 8 kişilik ancak 4 kişilik gruplar halinde de kiralayabiliyorsunuz yani aranıza yabancı almak istemeyebilirsiniz, teleferik hattı 10 dakika gidiş ve 10 dakika dönüş olmak üzere toplamda 20 dakika sürüyor ve kabinin 20 dakikalık kirası 500 Euro. Ylläs’a; Rovaniemi’den, Levi’den ya da Helsinki’den otobüs ya da tren kullanarak ulaşabilirsiniz, kayak tesisi köyün 35 km uzağında kalıyor ve Levi sadece bir kayak tesisinden ibaretken Ylläs gerçek bir Lapon Kasabası.

Aurora Borealis (Kuzey Işıkları): Lapland’in hangi şehrine giderseniz gidin ilk önceliklerinizden birisi mutlaka Aurora Borealis ya da Northern Lights yani Kuzey ışıklarını görmek olacaktır. Kuzey ışıklarının ne olduğu mutlaka biliyorsunuzdur eğer bilmiyorsanız da internette yüzlerce siteden en ince ayrıntısına kadar ne olduğunu ve nasıl oluştuğunu öğrenebilirsiniz. Ben size Kuzey ışıklarını en iyi ne zaman, nerede ve nasıl görebileceğinizden bahsedeyim; Kuzey ışıkları Eylül ve Nisan ayları arasında kendini gösterir ve görmek için en iyi zamanlar Kasım sonu-Aralık başı ve Şubat sonu-Mart başı çünkü bu zamanlar nispeten daha az yağış alınan dönemler olduğu için gökyüzünü açık yakalama şansınız daha yüksek ve buna bağlı olarak Kuzey ışıklarını görme şansınızda bu aylarda daha fazla. Genellikle saat 21.00’dan sonra kendini gösterdiği bilgisi yaygın olsa da bu kesin bir yargı değil yani tüm şartlar sağlanmış ise havanın kararmasından itibaren her an Kuzey ışıklarını görebilirsiniz. Kuzey ışıklarını görebilmeniz için Kuzey Kutup Dairesi içinde yer alan bir noktada bulunmanız gerekiyor yani başta Rovaniemi olmak üzere Laponya bu iş için adeta biçilmiş kaftan. Rovaniemi, Kuzey Kutup Çizgisi üzerinde yer aldığı için bu görsel şölene şahit olma ihtimaliniz bir hayli yüksek. Kuzey Kutup Dairesi içinde her nerede olursanız olun kuzey ışıklarını görebilmenizin ilk şartı havanın açık yani bulutsuz olması, bu yüzden Kuzey ışıklarını görmek istiyorsanız seyahat tarihinizi ona göre planlamanız gerekiyor. Havanın açık olması ilk şart ancak diğer şartları da sağlamanız gerekiyor, Kuzey ışıklarını görmek istiyorsanız bu görsel şöleni görmek için beklemeniz gereken yer şehir ışıklarından arınmış yani yapay ışık kirliliğinden mümkün olduğunca uzak olan bir nokta olması gerekiyor, düşünün şehir ışıklarından dolayı yıldızları bile tam anlamıyla göremiyoruz o yüzden bu mucizeye şahit olmak istiyorsanız konumunuzu iyi belirlemelisiniz. Hava gayet açık ve bulunduğunuz nokta şehir ışıklarından uzak, sabırla beklediniz ve Kuzey ışıkları kendini gösterdi, heyecanla bu muhteşem ışık dansını izliyorsunuz ancak bir yandan da fotoğraflamak istiyorsunuz, işte bunun için mutlaka bir DSLR fotoğraf makinesine ihtiyacınız var, cep telefonu ile çekeceğiniz pozlar kaliteden çok uzakta olacaktır ki zaten emin olun o soğukta cep telefonunuz çalışma ısısını kaybettiği için kapanacak. Tüm şartlar sağlanmış, gerekli ön araştırmalar yapılmış, o gece mutlaka kendini gösterecek ancak siz çıplak gözle göremiyorsunuz, böyle durumlarda tripodunuza DSLR makinenizi kurup uzun pozlama ile bu muhteşem anı kayda geçirebilirsiniz. Eğer kuzey ışıklarını görmek, sizin yegane arzularınızdan biri ise ya da bunu takıntı haline getirmişseniz mutlaka Aurora-service sitesini an be an takip etmeniz gerekiyor. Bu sitede anlık hava raporları ile Kuzey ışıklarının nerede, hangi tarihlerde ve hangi zaman aralıklarında görüneceklerine dair tahminler bulunuyor. Iphone kullanıcısı iseniz işiniz çok daha kolay çünkü AppStore da bulunan Aurora Forecast uygulamasını telefonunuza indirebilir, anlık tahminleri takip edebilir ya da dilerseniz Aurora Alarm’ı kurarak Kuzey ışıklarının görüneceği andan 1 saat önce bu görsel şölenden haberdar olabilirsiniz. Yeterince bilgiye veya ekipmana sahip değilseniz ve işinizi garantiye almak istiyorsanız, Santa Claus Village’de ve tüm turistik Lapland şehirlerinde sizler için safari turları düzenleniyor. Santa Claus Village’de Aurora Borealis safarisine katılmak istiyorsanız bu safarilerin birçok paketi var. Sadece Kuzey ışıklarını yakalamak için düzenlenen safarilerin yanı sıra Ren Geyiği safarisi, Husky safarisi ya da Snowmobile safarisi ile birleştirilen turlara da dâhil olabilirsiniz. Bunun için yine rezervasyon bankolarından ya da internet sitelerinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Eğer diğer safariler ile birleştirilen paketlerden satın alırsanız; tur şirketine ait servis minibüsü sizi buluşma noktasından alıyor ve çiftliğe götürüyor, burada Ren Geyiği kızaklarına ya da Husky kızaklarına biniyorsunuz ve rehberiniz eşliğinde Kuzey ışıklarını bekleyeceğiniz alana gidiyorsunuz, tabi bunun öncesinde size verilen özel kıyafetleri giyiyorsunuz. Snowmobile safarisi ile birleştirilen tur paketinden satın alırsanız, Snowmobile Park’tan rehberiniz ile birlikte hareket ediyor ve yine aynı şekilde Kuzey ışıklarını bekleyeceğiniz alana gidiyorsunuz. Safarilere dâhil olmayan Aurora Borealis turlarında, servis minibüsü sizi Kuzey ışıkları bekleyeceğiniz alanın yakınlarında bırakıyor ve yürüyerek rehberinizin belirlediği gözlem noktasına ulaşıyorsunuz. Tur paketlerinin ücretleri safariye dâhil olup olmamasına ya da süresine göre değişiyor, örneğin; Ren Geyiği safarisi ile birleştirilen turlar ortalama 130 Euro ya da 8 saat süren ve Sami Evi’nde akşam yemeği yiyeceğiniz turlar 120 Euro civarında. Yalnızca Aurora Borealis avını içeren kısa turlar genellikle 4 saat sürüyor ve hava durumuna göre 21.00-23.00 saatleri arasında hareket ediliyor, Kuzey ışıklarını beklerken gözlem noktasında yakılan ateş üstünde pişirilen sosis ve yanında orman meyvelerinden yapılan sıcak meyve şurubu ikram ediliyor. Kısa süreli Aurora Borealis turlarının birkaç farklı çeşidi var örneğin; 90 Euro ödüyorsunuz ve tura katılıyorsunuz, yaklaşık 4 saat beklediniz ama Kuzey ışıkları kendini göstermedi, böyle durumlarda tur şirketi paranızın belirli miktarını tekrar size iade ediyor, para iadesi olmayan turlar genellikle 50 Euro civarı oluyor ve 3 saat sürüyor. Eğer fotoğraflamak için gerekli ekipmanınız yoksa SLR fotoğraf makinesi ve tripod kiralayabiliyorsunuz, giymeniz gereken özel tulumlar ise tur şirketi tarafından ücretsiz veriliyor. Santa Claus Village’de doğru zamanda bulunuyorsanız ve kendi imkânlarınız ile Aurora Borealis görmek istiyorsanız ilk yapmanız gereken köyün ışıklarından uzaklaşmak, bunun için hotel olarak kullanılan tek katlı kır evlerinin arka tarafına ya da köyün karşısında bulunan Neste Oil benzin istasyonunun arka taraflarına gidebilirsiniz. Unutmayın tüm şartları sağlamış olsanız bile Kuzey ışıklarını göremeyebilirsiniz çünkü bu bir doğa olayı, her an değişebilir ve hiçbir zaman kesin yargı verilemez yani bu ayrılacağı yaşamak biraz da şansınıza bağlı.

Rovaniemi Hakkında Faydalı Bilgiler;

1- Finlandiya Euro Zone’a girdiği için her yerde Euro kullanılıyor, yani paranızı dönüştürmeye ihtiyacınız yok.

2- Rovaniemi’de toplu taşıma kullanmaya ihtiyaç duymayacaksınız çünkü zaten çok küçük bir şehir, aynı şekilde Santa Claus Village’de sadece yürüyerek gezeceğiniz bir köy. 

3- Eğer Rovaniemi’ye kış aylarında gidecekseniz inanılmaz derece soğuk olduğunu bilin ona göre hazırlıklı gidin, yaz aylarına da çok güvenmeyin çünkü yaz aylarında da sıcaklık 0-20 derece arasında oluyor. Ben Rovaniemi’ye gittiğimde gerçek sıcaklık -22 derece ve hissedilen sıcaklık -33 dereceydi, altlı üstlü 2’şer tane içlik giydim ve götürdüğüm tüm kıyafetleri üst üste geçirdim ama buna rağmen üşüdüm çünkü gerçekten daha önce yaşamadığım bir soğuktu. Özellikle götüreceğiniz eldiveni iyi seçin yoksa parmaklarınızı hissetmiyorsunuz. Sağlam kıyafetleriniz yoksa safarilerde kullanılan -55 dereceye dayanıklı özel tulumlardan kiralayabilirsiniz, ücretleri günlük 30 Euro. Cep telefonlarınız dışarıda kesinlikle çalışma ısısını kaybedip kapanacaktır o yüzden cep telefonunun kamerasına asla güvenmeyin, tedarikli gidin.

4- Rovaniemi ve Santa Claus Village gerçekten çok pahalı yerler bu yüzden alışveriş ya da yeme-içme masraflarında kesintiye gidin, paranızı safarilerde değerlendirin.

5- Bilet alacağınız yerlerde öğrenci indirimi istemeyi unutmayın. Isic kartınız yanınızda olsun, genellikle Finlandiya’da mı okuyorsunuz diye soruyorlar ama siz şansınızı deneyin yine de.

6- Su satın almanıza gerek yok çünkü şehrin şebeke suyu gayet içilebilir durumda, su alacak olursanız küçük su 4 Euro. 

7- Çantanızı bırakmak isterseniz tren garında locker bulunuyor; küçük boy dolaplar günlük 2 Euro, orta boy dolaplar günlük 4 Euro ve büyük boy dolaplar ise günlük 6 Euro. Havaalanın da çanta bırakmak isterseniz luggage var ve günlüğü 6 Euro.

8- Rovaniemi’de dışarıda sabahlamak istiyorsanız Mc Donald’s 24 saat açık ve sabahlamak için ideal. Santa Claus Village’de böyle bir şansınız yok çünkü her yer kapanıyor.

9- Finlandiya’da internet vatandaşlık hakkı olduğu için her yerde ücretsiz wi-fi bulabilirsiniz o konu da rahat olunuz. Rovaniemi şehir merkezinde ve Santa Claus Village’de kolayca internet bulabilirsiniz.

10- Rovaniemi’ye kadar gelmişken ülkemizde Fin Hamamı olarak isimlendirdiğimiz saunalara girmeden dönmek düşünülemez. Hotellerin ve hostellerin neredeyse tamamında sauna bulunuyor, erkek ve kadınlar ayrı ayrı giriyorlar ama tabi ki herkes çıplak giriyor. Dışarıda bulunan saunaların ücretleri ortalama 30 Euro.

11- Rovaniemi şehri 2006 yılında Eurovision şarkı yarışmasını kazanan Heavy Metal grubu Lordi’nin memleketi o yüzden grup üyeleri sık sık Rovaniemi’ye geliyorlar ve sahne alıyorlar. 1998 yılında çekilen 7.8 Imdb puanı olan ve 2 Goya ödülü alan Lovers of the Arctic Circle isimli film de Rovaniemi’de çekilmiştir.

*Eğer burada doya doya vakit geçirmek istiyorsanız az 5 tam gün kalmalısınız; 1 gün şehir merkezi, 2 gün Santa Claus Village, 1 gün Rauna Hayvanat Bahçesi ve 1 gün Santa Park olarak düşünebilirsiniz. Eğer Kemi ya da Levi programınız da varsa onlar için de ayrıca en az 2’şer gün eklemeniz gerekiyor.

Yorumlar