Porto
‘Gözlem yapmayan gezgin kanatları olmayan kuş gibidir.’ Saadi Shirazi
PORTO GEZİ REHBERİ;
Ulaşım: Türkiye’den Porto’ya direkt ulaşım sağlamak istiyorsanız seçenekleriniz Türk Hava Yolları ve TAP Portugal ancak 700-800 liradan aşağı fiyata bilet bulabilmeniz neredeyse imkânsız diyebilirim. Porto’ya havayolu ile daha ucuza ulaşım sağlama alternatiflerinizden birincisi; İstanbul’dan Türk Havayolları ya da Pegasus Airlines ile Madrid’e uçmak ve Madrid’den de Porto’ya Ryanair, TAP Portugal, Vueling ile ucuz uçuş yapmak. İkincisi ise; aynı şekilde İstanbul’dan Barcelona’ya uçup Barcelona’dan da Ryanair, TAP Portugal, Vueling ile Porto’ya ucuz uçuş yapmak. Eğer isterseniz Türkiye’den İspanya’ya ulaştıktan sonra İspanyol menşeili ALSA otobüs firmasını kullanarak karayolu ile de devam edebilirsiniz. İstanbul-Madrid arası bilet fiyatları Pegasus ile ortalama 200-250 TL arasında. Ryanair firması, senenin 12 ayı Madrid-Porto ve Barcelona-Porto arasında kampanya yapıyor ve 5 Euro’ya kadar bilet alma şansı sunuyor. Ryanair’den alacağınız bilet en fazla 19 Euro ya da 29 Euro olacaktır. TAP Portugal ve Vueling firmaları Ryanair’e kıyasla biraz daha pahalı ancak özellikle Vueling 30-40 Euro arasında, gayet uygun fiyatlara bilet satıyor. ALSA firmasına ait otobüsler ile gitmek isterseniz Madrid-Porto arası ortalama 50 euro. İspanya’nın ve Portekiz’in diğer şehirlerinden demiryolu ile de Porto’ya ulaşım sağlayabilirsiniz. Porto’ya Lizbon’dan geçecekseniz yine Ryanair kullanabilir ve 9 Euro’ya bilet bulabilirsiniz. Tren ile geçecekseniz; Urban-Regional tren 4 saat 35 dakika 19 Euro, Intercidade 3 saat 12 dakika 24,30 Euro ve Alfa Pendular 2 saat 43 dakika 30,30 Euro. Otobüs ile geçecekseniz yerel otobüs firması olan Rede Expressos ile yolculuk 4 saat sürüyor ve bilet fiyatı 32 Euro. Dilerseniz Almanya, Fransa, İspanya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg şehirlerinden Eurolines firmasına ait otobüsleri kullanarak da geçebilirsiniz. Bunların haricinde Blablacar da tercih edebilirsiniz, mutlaka kontrol edin çünkü illaki Lizbon’dan ya da Madrid’den özel aracı ile Porto’ya giden birilerini bulursunuz. Eğer Porto’ya havayolu kullanarak gelmişseniz ineceğiniz yer, şehir merkezine 11 km uzaklıkta olan Francisco Sa Carneiro Havaalanı. Havaalanına indiğinizde otomatik bilet makinelerini göreceksiniz, bu makinelerden 1.80 Euro’ya tek yön bilet alıyorsunuz ancak 2.30 Euro kesiyor çünkü size Andante denilen ve isterseniz içine tekrar para yükleyebileceğiniz bir kart veriyor. Kartınızı aldıktan sonra 2 kat aşağıda bulunan otoparka iniyorsunuz, otoparkın içinden geçtikten sonra tabelayı takip ederek tekrar bir kat yukarı çıkıp metro durağına ulaşıyorsunuz, mor renk olan E hattına binerek şehir merkezinde bulunan Sao Bento tren garında iniyorsunuz. Diğer seçeneğiniz havaalanı çıkış kapısı karşısından, şehiriçi otobüs firması olan STCP’nin 601,602 ve 604 numaralı otobüslerini kullanmak. Gece 01.00-05.00 saatleri arasında ulaşım sağlayacaksanız 3M numaralı otobüsü kullanarak 1.80 Euro karşılığında şehir merkezinde bulunan Aliados Bulvarı’na ulaşabilirsiniz. Eğer shuttle kullanmak isterseniz firmanın adı Goin’Porto. 04.45-01.00 saatleri arasında çalışan otobüslerin ücreti tek yön 5 Euro ve gidiş-dönüş ücreti ise 9 Euro. Bileti internetten ya da otobüslerin kalktığı bölümden alabiliyorsunuz. Eğer şehir merkezinden havaalanına gidecekseniz, bu servisler meydandaki Mc Donald’sın önünden kalkıyor ki zaten internetten bakarsanız haritada tam noktayı görebilirsiniz. Taksiye binmek isterseniz havaalanı-şehir merkezi arası 30 Euro tutuyor ama pazarlık yaparsanız 20 Euro’ya çok rahat anlaşırsınız. Porto’da otobüs terminali yok, eğer otobüsle gelirseniz sizi şehir merkezi olan Aliados Bulvarı’nda indirecek o yüzden rahat olun, bu bulvardan istediğiniz her yere yürüyerek kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz. Tren ile gelmişseniz Porto’da 2 tane tren garı var. Birincisi; şehir merkezinde olan ve daha çok bölgesel Urban trenlerinin kalkış ve varış noktası olarak kullanılan, gezilecek yerler kısmında da ismini göreceğiniz Sao Bento tren garı. Diğeri ise; şehir merkezine 2 km uzaklıkta yer alan, Lizbon ve diğer büyük şehirlere sefer yapan trenlerin kalkış ve varış noktası olan Campanha tren garı, buraya ulaşımı kırmızı ve mavi metro hattı ile sağlayabilirsiniz.
Konaklama: Porto’da konaklama için onlarca hostel alternatifi var ve hosteller gayet başarılı, aynı zamanda da uygun fiyatlı. İlk tavsiyem kendi konakladığım hostel olan Tattva Design Hostel. Hostel ortamını dibine kadar yaşayabileceğiniz bu hostel merkez tren garı olan Sao Bento tren garına ve şehir merkezine oldukça yakın konumda. Kendine ait gayet büyük ve ücretsiz çay kahve imkânı sunan bir mutfağı, güzel vakit geçirebileceğiniz bir bahçesi, en üst katında terası ve barı, tertemiz odaları, temiz tuvaletleri ve banyoları, her yatağında serinletmek için monte edilen vantilatörleri ve bahçesinde ise hamakları bulunuyor. Ek binasında bulunan çift kişilik odalarda kalacaksanız koca bir dairenin size tahsis edilmiş olduğunu göreceksiniz. Gecelik fiyatı ortalama 15 Euro. Diğer alternatifiniz Porto’nun diğer popüler hosteli olan Yes Porto Hostel. Burası da şehir merkezinde yer alıyor ve gezilecek her yere yürüme mesafesinde. Kendine ait mutfağı, yatak altlarında lockerı, güzel vakit geçirebileceğiniz ortak alanı ve barı ayrıca tertemiz odaları, banyosu ve tuvaletleri olan bir hostel. Gecelik fiyatı ortalama 15 euro. Bir başka seçeneğiniz yine şehir merkezine 10 dakika yürüme mesafesinde olan Gallery Hostel Porto. Burası adeta modern sanat galerisi diyebileceğiniz bir butik hotel havasında, muhtemelen daha önce kaldığınız hostellere hiç benzemeyen ayrıca çok hoş bir bahçesi, terası, sinema salonu, mutfağı ve barı olan güzel bir hostel. Özellikle çift kişilik odaları adeta lüks bir hotel odası havasında. Gecelik fiyatı ortalama 20 Euro. Son olarak şehir merkezine biraz uzak konumda, nehrin diğer tarafında yani Gaia Tepesi’nde yer alan ve muhteşem bir Porto manzarasına sahip olduğu için çok fazla tercih edilen Hostel Gaia Porto. Bahçesinde ve terasında güzel vakit geçirebilirsiniz, gecelik fiyatı ortalama 18 Euro.
Yeme-İçme: Yemek olayını klasik yöntem olan Burger King-KFC-Mc Donald’s ya da dönerci ve pizzacılardan halledebilirsiniz hepsi de şehirde mevcut. Hamburger menüler ortalama 5-6 Euro. Tabi Porto’da olmazsa olmazlardan birisi deniz mahsulü yemektir. Porto’da en çok tercih edilen balıklar morina balığı, sardalya ve somon balığı. Riberia Bölgesi’nde nehir kenarında bulunan restoranlardan herhangi birine oturabilirsiniz, çoğunun fiyatları birbirine yakın. Turist menüsü alırsanız; balık, çorba, salata ve 1 kadeh şarap içeren menüler 16 Euro. Porto’da yiyeceğiniz balık muhtemelen hayatınızda yiyeceğiniz en lezzetli balık olacaktır, benim tavsiyem somon balığını denemeniz çünkü muhteşem yapıyorlar. Hangi balığı yerseniz yiyin ama mutlaka ızgara olanını tercih edin çünkü yağda kızartılanlar çok ağır oluyor. Porto’nun en popüler yemeklerinden birisi de kurutulmuş tuzlu Morina balığının köfte gibi yapılmış hali olan Bacalhau, bu yemek çok farklı şekillerde servis ediliyor o yüzden menüden detaylarına bakın, ortalama fiyatı ise 8-10 Euro. Porto’ya özgü yöresel yemeklerden bir diğeri Tripas a moda do Porto. İçerisinde ekstra olarak nohut ve sucuk ya da pastırma olan bildiğimiz işkembe çorbası, ortalama 7-8 Euro. Portekiz’in ünlü yumurtalı ekmeği olan ve üzerine toz şeker atılarak yenen Rabanadas’ı da mutlaka deneyin zaten ucuz. Porto’nun en popüler restoranları Riberia Bölgesi’nde yer alan Casa Alexio ve Chez Lapin. Porto’da mutlaka tatmanız gereken en önemli lezzet şüphesiz Francesinha. Bu yemek aslında peynirle de servis edilebilen bir çeşit tost. Domuz eti ya da sığır eti ile yapılıyor ve üzerinde tarifi sır gibi saklanan, birayla hazırlamış bir sos oluyor. Bursa’nın iskenderi gibi Porto’ya özgü olan bu yemeği tüm restoranlarda bulabilirsiniz, ortalama fiyatları 10-12 Euro. Majestic Cafe’de yemek isterseniz de 19 Euro ama gerçekten diğer restoranlara göre çok daha lezzetli yapıyorlar. Bu arada Francesinha ‘küçük Fransız kız’ demekmiş. Portekiz denilince akla gelen ilk tatlı şüphesiz Pasteis de Nata. Bu tatlı milföy hamurunun arasına muhallebi doldurulup, üzeri yumurta sarısı ile kızartılan ve hayatınızda tadacağınız en lezzetli tatlılardan birisi. Aslında orijinali Lizbon’da, ünlü Belem Pastanesi’nde yapılıyor ama Porto’da da her yerde bulabilirsiniz. Aynı lezzeti vermez ama siz yine de yiyin, tanesi 1 Euro. Porto’da zaten bol bol şarap içeceksiniz bunu benim söylememe gerek yok sadece çeşit olarak tavsiyem gül şarabını mutlaka denemeniz. Riberia Bölgesi’nde bulunan mekânların herhangi birinde manzaraya karşı bir kadeh Porto Şarabı yuvarlamadan sakın şehirden ayrılmayın, kadehler ortalama 5-6 Euro. Porto Şarabının olayı şöyle; üzümün doğal şekerinin, alkole dönüşmesini sağlayan fermantasyon süreci tamamlanmadan durdurulduğu için Porto şarapları doğal şeker içeren şaraplar haline geliyor bu yüzden daha tatlı oluyor, mayalanma aşamasında içerisine Brandy ilave edildiği için de alkol oranı %20’lerde oluyor. Porto şarapları 40 farklı üzüm çeşidinin karışımı ile elde ediliyor. Porto Şarabı yüksek alkollü olduğu için yemek şarabı değildir o yüzden ya yemekten önce aperatif olarak ya da yemekten sonra dijestif olarak tüketilir. Portekiz’in yerel birası Super Bock ve likörü ise vişne aromalı olan Ginjinha. İkisinin de tadı çok güzel. İçiniz ve içtiriniz.
Gece Hayatı: Porto’da gece hayatı Galeria de Paris isimli sokakta, Clerigos semtinde ve Riberia Bölgesi’nde bulunan mekânlarda yaşanıyor. Galeria de Paris genellikle gece kulüplerinin olduğu bir sokak, Clerigos öğrencilerin takıldığı semt ve Riberia da zaten şehrin en popüler bölgesi. Tercih edebileceğiniz ve ilk seçeneğiniz olması gereken mekân Industria Club. Burası genellikle öğrenci veya genç kesimin takıldığı bir mekân. Diğerleri ise; farklı konseptlere sahip 4 ayrı bölümden oluşan ve devasa büyüklükte olan Hard Club, hayli lüks tasarıma sahip Twin’s Foz, tünel içerisinde kurulmuş underground bir mekân olan Gare, genç kesim tarafından tercih edilen Plano B ve canlı DJ performansları ile çılgınca dans edebileceğiniz Swing Club. Kendinizi mekâna gitmek zorunda hissetmeyin, elinize biranızı ya da şarabınızı alıp sokakta eğlenen gençlerin arasına katılarak da gecenizi renklendirebilirsiniz. Porto’da mekânlar saat 23.30 gibi dolmaya başlıyor ve özellikle hafta sonları 02.00 gibi full çekiyor. Saat 21.00’de gidip de niye kimse yok diye sağa sola bakınmayın.
Alışveriş: Porto’nun en ünlü ve en hareketli alışveriş caddeleri Cedofeita ve Santa Catarina. Modern yapıda olan Santa Catarina caddesinde; ünlü Majestic Cafe’yi, tüm markaların mağazalarını ve mavi çinili Almas Şapelini görebilirsiniz. Geleneksel cadde olan Cedofeita da ise yöresel dükkanları, popüler kafeleri ayrıca bunların dışında da Carmo ve Carmelitas Kiliselerini görebilirsiniz. Porto’da fiyatlar diğer Avrupa şehirlere kıyasla daha uygun ancak butik mağazalardan alışveriş yapmak isterseniz sağlam bütçelere sahip olmanız gerekir. Eğer ihtiyacınız olan bir alışveriş merkezi ise İspanya’nın tüm şehirlerinde şubesi bulunan alışveriş merkezi zinciri El Corte Ingles’in Porto’da da şubesi bulunuyor, tüm ihtiyacınızı karşılayacaktır. Bu alışveriş merkezine gidecekseniz resepsiyondan turistik menü ve şarap tadım kartı alın, bir öğün yemeğinizi de burada yiyin çünkü menü fiyatları çok makul seviyelerde. Şehrin bir diğer popüler alışveriş merkezi ise Galeria Peninsula. Porto’dan ne alınır diye sorarsanız; eğer kendinize güveniyorsanız tabi ki Porto Şarabı alınır ama sırt çantasında kırıp yazık edeceğinizi düşünürsek pek de iyi bir fikir değil. Aynı durum Porto likörü olan Ginjinha için de geçerli. Portekiz’in simgesi horoz olduğu için üzerinde horoz resimleri olan yüzlerce çeşit kıyafet, yüzlerce çeşit biblo, yüzlerce çeşit maket ve horoz şeklinde magnetler bulabilirsiniz. Ahşap gemi maketleri de baya popüler bir hediyelik, ortalama fiyatları ise 10-15 Euro arası. Porto’da Azulejo denilen seramik fayanslar çok ünlü olduğu için seramik biblolardan, bardaklardan ya da takılardan alabilirsiniz. Magnet alacaksanız, Riberia Bölgesi’nde bulunan hediyelik eşya dükkânlarından ya da seyyar satıcılardan alabilirsiniz. Magnetler ortalama 3-4 Euro. Kendinize bir güzellik yapmak isterseniz Livraria Lello isimli ünlü kütüphaneden kitap alabilirsiniz.
Porto Gezilecek Yerler;
Porto genel anlamda toplu taşımaya ihtiyaç duymayacağınız, yürüyerek rahatlıkla gezebileceğiniz ve her sokağından ayrı keyif alacağınız bir şehir. Benim kendime göre yaptığım şehir rotasını takip ederseniz kolaylıkla gezersiniz ancak dilerseniz kendi rotanızı da benim yazdıklarıma göre şekillendirebilirsiniz. Porto 1-2 günde gezilebilecek bir şehir değil o yüzden verdiğim rotayı istediğiniz herhangi bir yerinden bölün ve kalanına ertesi günler devam edin.
Avenida dos Aladios: Her Avrupa şehrinde olduğu gibi burada da gezmeye başlama noktasız şehrin ana meydanı olacaktır. Bu meydan sağında ve solundaki caddeleri trafiğe açık olan ve orta alanı ise sadece yayalar tarafından kullanılabilen bir meydan. Üst kısmında Porto Yerel Meclis Binası’nı ve alt kısmında Rua de 31 de Janeiro caddesi üzerinde ise Palacio das Cardosas isimli hoteli göreceksiniz. Meydanda yaz aylarında etkinlikler düzenleniyor ve sokak sanatçıları performans sergiliyorlar. Porto şehrinin yaşam alanı olarak kabul edilen ve devasa büyüklükte olan bir meydan. Porto’nun en prestijli hoteli olan Palacio das Cardosas, şehre misafir gelen devlet büyüklerine de ev sahipliği yapıyor. Yerel Meclis Binası da halen faaliyette olan ve sadece her ayın ilk Pazar günü rehberli turlarla gezebileceğiniz bir bina. Bu meydanın bir yanında tarihi kafeler ve mağazalar, diğer yanında ise şehrin her yerine otobüs bulabileceğiniz otobüs durakları var. Meydandaki heykel ise 4. Pedro’nun heykeli.
Mercado Bolhao: Meydanı gördüyseniz, Palacio das Cardosas isimli hotelin sağ çaprazında bulunan ve yukarıya doğru kıvrılarak giden Rua de Sa da Bandeira caddesine girin. Bu caddeden hiç sağa sola sapmadan dümdüz devam ettiğinizde, Porto şehrinin pazar alanı olan Mercado Bolhao ya da Bolhao Market’a çıkacaksınız. Burası; 1914 yılında Porto Yerel Meclisi’nin kararına istinaden, şehirde bulunan tüm meydan pazarları ve sokak pazarlarının kapatılmasıyla kurulan kapalı pazar alanı. Pazarda; tropik meyveler, sebzeler, çeşit çeşit çiçekler, balıklar, yengeçler, karidesler, hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. Burada satılan meyvelerden almadan çıkmayın, fiyatlar çok uygun. Pazar hafta içi 17.00’de ve Cumartesi günleri 13.00’da kapanıyor, Pazar günleri ise açılmıyor.
Sao Bento Tren Garı: Pazar alanını gezdikten ve meyvelerinizi aldıktan sonra, gittiğiniz caddeyi kullanarak tekrar Palacio das Cardosas isimli hotele dönün. Hotel’in hemen sağında bulunan ve aşağıya doğru inen Plaça de Almeida Garrett caddesine girin, 100 metre sonra solunuzda muhtemelen şehre ulaştığınız gar olan Sao Bento tren garını göreceksiniz. Bu tren garı eminim daha önce gördüklerinizden çok farklı bir gar. Adeta bir sanat galerisine benzeyen ve şehre gelen turistlerin gezilmesi gereken noktalar listesinde mutlaka yeri olan bir nokta. Tren garının iç duvarlarında, 1916 yılında Jorge Colaço tarafından 20.000 mavi çinili fayansa işlenen Porto ve Portekiz tarihini göreceksiniz. Girdikten sonra sol tarafta ve hemen onun yanında göreceğiniz en büyük işlemeler, savaşın ve Kral ile Kraliçenin şehre girişlerinin tasvir edildiği resimler.
Torre dos Clérigos: Tren garını gördüyseniz tekrar Aliados Meydanı’na çıkın, Palacio das Cardosas isimli hoteli solunuza alın ve hotelin önündeki caddeden, hotel önünüzde meydan sağınızda kalacak şekilde dümdüz devam edin. Birkaç yüz metre yürüdükten sonra, ihtişamıyla uzak mesafelerden de dikkatleri üzerine çeken Clerigos Kulesi’ne ve altındaki Facade of the Clérigos Kilisesi’ne geleceksiniz. Bu kule 1763 yılında inşa edilmiş, 76 metre yüksekliğe sahip ve iki bölümden oluşuyor. Toplamda 240 basamakla çıkılabilen bir kule. Merdivenler çok dik ve çok dar o yüzden yukarıya çıkmak en az 15 dakika sürüyor. Kulenin ortasında bir hol var, eğer yorulursanız burada dinlenebilirsiniz. Giriş ücreti 3 Euro. Kulenin hemen altında bulunan kilise ise 1750 yılında Clerigos Kardeşliği adına Ruhban Kilisesi olarak inşa edilmiş.
Livraria Lello: Burası ile işiniz bittiyse, kilisenin arka yüzüne düşen yani kulenin ters tarafında ki cadde olan Rua das Carmelitas caddesine girin ve yukarıya doğru çıkın. Yaklaşık 100 metre yukarı doğru çıktıktan sonra aynı caddenin 144 numarasında, önündeki kalabalıktan tanıyacağınız Livraria Lello yani Lello Kütüphanesi ya da Lello Kitapçısı yer alıyor. Bu kitapçı 1906 yılında gotik yapıda inşa edilmiş ve üst katlarına, Osmanlı Sarayları’nda da son dönem Avrupa özentisinden dolayı rastlayacağınız ahşap yapıda enteresan dönerli merdivenler kullanılarak çıkılıyor. Lonelyplanet'ın da görülmesi hususunda tavsiyeleri bulunan bir kitapçı. Buraya giriş ücretsiz ancak 19.00’da kapanıyor ayrıca Pazar günleri hiç açılmıyor. Bir rivayete göre; içeride ahşap görünümde olan tüm yapılar aslında alçıdan yapılmış, ilgi çekmesi adına ahşap görünümü kazandırılmış. Burası faal olarak işletiliyor yani kitap satın alabilirsiniz, içeride sadece 09.00-10.00 arasında fotoğraf çekilmesine müsade ediliyor çünkü 10.00’dan sonra normal olarak mesaisine başlıyor.
Porto Katedrali: Kitapçıyı gördükten sonra gittiğiniz yolu kullanarak aynı şekilde tekrar Sao Bento tren garına dönün. Geri dönün demelerime bakmayın zaten bunların hepsi birbirine yakın noktalar. Sao Bento’nun tam önünde ki cadde olan Av. Dom Afonso Henriques caddesini takip ederek aşağıya doğru inin. 200-300 metre ileride zaten heybeti ile dikkatinizi çekecek olan Porto Katedrali’ne geleceksiniz. Bu katedral 12. Yy’da Romanesk tarzda inşa edilmiş ve Porto’nun en eski yapısı olma ünvanına sahip. I. John ile Philippa’nın evlenme merasimi burada düzenlenmiş ayrıca aynısından Lizbon’da da bulunuyor. Kilise yapıldığından bu yana yanmış, yıkılmış, harap olmuş ve daha sonra tekrar inşa edilmiş. İlk halinden kalan tek orijinal bölüm, giriş kapısının üzerinde bulunan gül figürü. Katedral aslında kale-kilise olarak yapılmış ve aynı zamanda şehrin savunmasında kullanılmış. İçerisindeki gümüş yapıların üzeri yağmalardan korumak amacıyla alçıyla kaplanmış ve daha sonra alçılar tekrar sökülmüş. Katedralin içini gezmek ücretsiz ancak kulesine çıkmak ve özel bölümlerine girmek isterseniz bilet fiyatı 3 Euro. Katedralin giriş kapısının önünde ki terastan manzara seyretmeyi unutmayın.
I. Luis Köprüsü: Katedrali gezdikten sonra yine aynı caddeyi kullanarak nehire doğru yolunuza devam edin. Yolun sonunda karşınıza, Porto’nun simgesi olan ve tüm Porto fotoğraflarında göreceğiniz I. Luis Köprüsü gelecek. Köprü 385 metre uzunluğa ve 44 metre yüksekliğe sahip. Bu kemer köprü 1886 yılında, Eyfel Kulesi’nin mimarı Gustave Eiffel’in şirketi tarafından yapılmış ve Douro Nehri üzerine kurulmuş. Porto ile Gaia şehirlerini birbirine bağlıyor, 2 kattan oluşuyor ve herkes tarafından şehrin en önemli yapısı olarak kabul ediliyor.
Porto Füniküleri: Köprünün hemen solunda, şehrin üst kısmına çıkan füniküleri göreceksiniz. Ulaşım amaçlı olmasa bile hem manzara izlemek hem de farklı bir duygu yaşamak için füniküler ile yukarıya bir çıkın derim. Finikülerin çıktığı yer, aynı zamanda hostellerin yer aldığı bölge olan Batalha semti. Tattva Design Hostel de bu semtte bulunuyor, eğer kestirme kullanmak isterseniz buradan finikülere binerek hostele gidebilirsiniz. Bileti ücreti 1.80 Euro.
Ribeira Bölgesi: Köprünün hemen altında göreceğiniz yer Riberia Bölgesi. Bu bölge sürekli bir insan trafiğine sahip ve her daim kalabalık ayrıca restoranlar, kafeler, rengarenk evler ve hediyelik eşya dükkânları bulunuyor. Douro Nehri kenarında gezinti yapan insanları ve seyyar satıcıları da görebileceğiniz bu bölge, Unesco tarafından dünya kültür mirası listesine alınmış. Riberia Bölgesi’ne köprünün yanındaki merdivenlerden inebilirsiniz. Şehrin her yerinde bu bölgeyi gösteren levhalar görebilirsiniz. Burada mutlaka gezinti yapacaksınız ancak size tavsiyem bir taraftan da akşam yemeği için kendinize restoran beğenin.
Igreja de Sao Francisco Kilisesi: Ribeira Bölgesi’nde nehir kenarından Douro Nehri solunuzda kalacak şekilde devam ettiğiniz zaman Plaça da Ribeira yani Ribeira Meydanı’na çıkacaksınız. Bu meydanda vakit geçirebilirsiniz. Meydanı geçtikten sonra hemen sağ tarafınızda kalacak olan kilise Porto’nun en önemli kiliselerinden birisi olan Igreja de Sao Francisco Kilisesi. Burası 14. Yy’da gotik yapıda inşa edilmiş ve bazı şapelleri ise 200 yıl önce eklenmiş. Şapelinde altın sarısı işlemeleri göreceğiniz. Kilise aynı zamanda Unesco tarafından dünya kültür mirası listesine alınmış. Eğer gerçekten inceleyerek gezecekseniz en az 2 saatinizi ayırmanız gerekiyor çünkü Avrupa’nın en iyi ve ziyaret edilmesi en çok önerilen kiliselerinden birisi. Giriş ücreti kilise müzesi dahil 3.5 Euro.
Palacio da Bolsa: Kilisenin hemen arkasında göreceğiniz yapı Palacio da Bolsa yani Borsa Sarayı. Bu saray 19 Yy’da inşa edilmiş ve tam ortasında yükselen bir saat kulesine sahip. Şehrin en eski borsa binası olarak biliniyor ve oval şekildeki Arap Salonu mutlaka görülmeli. Giriş ücreti yetişkinler için 7 Euro ve öğrenciler için 4 Euro.
Cais da Gaia: Bunları gördükten sonra artık I. Luis Köprüsü’nden karşıya geçebilirsiniz. Köprünün karşı tarafı Cais da Gaia yani Gaia Bölgesi. Teknik olarak Porto'dan başka bir şehir ama Douro Nehri’nin diğer tarafı, yine Porto yani. Gaia Bölgesi’nin asıl olayı şarap gezisine çıkabileceğiniz şarap mahzenlerine sahip olması. Birçok şarap üreticisinin bu bölgede mahzenleri var ve dilediğiniz herhangi birinin içini gezip, şarap tadımına katılabiliyorsunuz. Mahzenlerin bulunduğu nehir kenarından Ribeira'nın manzarasını ve Luis Köprüsü’nü fotoğraflayın, ara sokakların hepsini arşınlayın ve parkta vakit geçirin. Gaia Bölgesi’nin diğer olayı da teleferik. I. Luis Köprüsü’nün üst katının giriş kısmından 8 Euro’ya bilet alarak biniyorsunuz ve Gaia bölgesinin bir ucundan diğer ucuna teleferikle kıyı boyunca 5 dakika süren 600 metrelik bir tur sonunda, şarapevlerinin yoğun olduğu bölgede iniyorsunuz. Aldığınız bilet anlaşmalı şarap evinden 2 kadeh ücretsiz şarap içeriyor, şaraplarınızı içmeyi unutmayın. Şarap mahzenlerinden benim tavsiyem Porto Calem. Tura katılmak için 6 Euro’ya bilet alıyorsunuz, turu başlatmak için gerekli sayı ortalama 10-15 kişi olduğundan size bir saat veriliyor, o saatte içeride oluyorsunuz ve böylece tur başlıyor. Tur ortalama 30-40 dakika sürüyor, mahzeni geziyorsunuz, şarapların nasıl saklandığını görüyorsunuz, üzümlerin nasıl toplandığını öğreniyorsunuz, tur sonunda ise bir kadeh kırmızı ve bir kadeh beyaz şarabı ücretsiz olarak tadıyorsunuz.
Miradouro Serra do Pilar: Gaia Bölgesi’nde köprünün sol tarafında kalan, kaleye benzer yapının adı Miradouro Serra do Pilar. Burası 16. Yy’da manastır olarak inşa edilmiş ve 1832 yılında Oporto Kuşatması sırasında ise askeri topçu alayına çevrilmiş. Solomonic sütunlu bazı etkileyici oyma altın varak sunaklara sahip. 1996 yılında da Unesco tarafından kültür mirası listesine alınmış. Portekiz’de başka bir benzeri olmayan dairesel tasarıma sahip, günümüzde hala askeri kışla olarak kullanılıyor ve içini gezmek için kışla subayından izin alınması gerekiyor. İzin alınması gerektiğine bakmayın zaten turistik bir yer, turistler için ayrılmış seyir terasları ve bu teraslarda 2 Euro ile çalışan büyük dürbünler var. Teraslar muhteşem bir Porto manzarası seyretme imkânı sunuyor ve Porto’da gün batımının en güzel seyredildiği yer olarak kabul ediliyor.
Jardins do Palacio de Cristal: Buraya kadar olan noktaların tamamı birbirine yakın konuma sahip noktalar. Şehri Gaia ve Porto olmak üzere iki kısım olarak düşünürsek Porto tarafında görmeniz gereken ama merkeze biraz uzak konumda olan ilk nokta, Rua de Dom Manuel II. caddesinde bulunan Jardins do Palacio de Cristal yani Kristal Saray Bahçeleri. Buraya; 1M, 200, 201, 207, 208, 500, 501, 507, 601, 12M, 13M. numaralı otobüsler ile ulaşım sağlayabilirsiniz. Muhteşem bir nehir ve şehir manzarası seyretme imkânı sunan, yaklaşık 8 hektarlık alandan oluşan ve aynı zamanda Romantic Museum ve Solar do Vinho do Porto'yu da bünyesinde barındıran devasa bahçe. I AMSTERDAM havasına sahip ünlü PORTO tabelası da bu park içerisinde bulunuyor. Giriş ücretsiz.
Museu Serralves: Şehir merkezi dışında olan ancak mutlaka görülmesi gereken diğer nokta Museu Serralves. Burası, Porto’nun modern sanat müzesi ve Avrupa’da da en fazla ziyaret edilen modern sanat müzelerinden birisi. İçerisinde 25 adet salon yer alıyor ve tamamını gezebilmeniz için gününüzün yarısını ayırmanız gerek. Müzeye Salı-Cuma günleri 10.30-17.00 arasında ve hafta sonu 10.30-19.00 saatleri arasında girebiliyorsunuz. Pazartesi günleri ise kapalı. Giriş ücretleri; parkla birlikte 7 Euro, sadece parkı gezmek isterseniz 3 Euro ve Pazar günleri saat 10.00-13.00 arasında ise ücretsiz. Ulaşımı meydandan 203 numaralı otobüs ile sağlayabilirsiniz.
Foz do Douro: Şehir merkezine uzak diğer önemli nokta Foz do Douro. Burası, Atlantik Okyanusu kıyısında yer alıyor ve yaklaşık 3 km uzunluğa sahip olan bir bölge. Bünyesinde; 83 hektarlık şehir parkı, Gonçalvez Zarco Meydanında bir akvaryum, savunma amacıyla inşa edilmiş olan Quijo Kalesi, kafe, restoran ve harika plajlar yer alıyor. Yolun sonunda yani Douro Nehri’nin Atlantik Okyanusu’na kavuştuğu yerde Sao Joao Baptista Kalesi ve Passeio Alegre Parkı bulunuyor. Buraya ulaşımı 202, 203, 502, 500 numaralı otobüsler ve 1 numaralı tramvay hattı ile sağlayabilirsiniz.
Matosinhos: Şehir merkezine daha uzak olan görülesi diğer nokta Matosinhos. Burası Porto’nun ünlü okyanus kıyısı plajlarına sahip olan bölge. Bu bölgede; Fado müziğinin kahramanları olan denizci eşlerinin heykellerini görebilir, yaz aylarında okyanusa girip güneşlenebilir, sörf yapabilir, okyanus kenarında konaklayabilir ayrıca beach kafelerde ve barlarda eğlenebilirsiniz. Buraya ulaşımı; 500 numaralı otobüs ile 1.5 Euro’ya tek yön bilet alarak ya da mavi metro hattı için yine tek yön 1.5 Euro ve gidiş-dönüş 3 Euro’ya bilet alarak sağlayabilirsiniz.
Porto Hakkında Faydalı Bilgiler;
Porto Card: Eğer Porto’da çok fazla müze gezecekseniz ve toplu taşıma kullancaksanız mutlaka şehir kartı alın çünkü müzeler pahalı kart, 2-3 müzede kendini amorti eder. Porto Card ile müzelere ücretsiz ya da indirimli olarak girebilir, tüm toplu taşıma araçlarını ücretsiz kullanabilir, tekne turlarına ücretsiz katılabilir ve belirli restoranlarda %10-20 arasında indirim alabilirsiniz. Ulaşım içermeyen 1 günlük kartların fiyatı 5 Euro ve bu kartla birçok müzeye ücretsiz ya da indirimli olarak girebiliyorsunuz ancak dediğim gibi ulaşım için kullanamıyorsunuz. Bu kartı alırsanız size, içinde 1.5 Euro olan ankesörlü telefon kartı hediye ediyorlar. 1 günlük ulaşım dahil olan Porto Card 10,50 Euro, 2 günlük ulaşım dahil Porto Card 17,50 Euro ve 3 günlük ulaşım dahil Porto Card ise 21,50 Euro. Ulaşım dahil olan kartlarda bölge sınırlaması yok yani tüm bölgelere giden metro ve otobüslere ücretsiz binebiliyorsunuz. Ayrıca Porto Card; tekne turunda %20, hop-on hop-off otobüslerde %25, Clerigos Kulesinde 1 Euro, Sao Francisco Kilisesinde 1 Euro, Serralves Müzesinde ise %50 indirim sağlıyor.
1- Porto’da toplu taşıma kullanmanıza gerek yok, yürüyerek gezebileceğiniz bir şehir. Benim verdiğim rota gezilecek noktaların sıralanmış hali ancak elbette 1 günde bitmez o yüzden siz rotayı bölün ve ertesi günler kaldığınız yerden devam edin.
2- Porto genel anlamda çok pahalı olmayan bir şehir ama siz yine de hesabınızı iyi yapın.
3- Portekiz’de Euro kullanılıyor yani para çevirmeye ihtiyacınız yok.
4- Porto’nun şebeke suyu içilebilir durumda o yüzden para verip de su satın almayın. Herhangi bir musluktan doldurup içebilirsiniz. Şişe su almak isterseniz küçük su 1.80 Euro.
5- Taksiye binmenizi gerektirecek büyüklükte bir şehir değil ama zor durumda kalırsanız da binmeden önce kaç Euro ödeyeceğinizi mutlaka sorun. Taksiler gayet ucuz, taksimetre açılış ücreti 3.12 Euro ve kilometre başına 0.40 Euro ekleniyor. Gittiğiniz yolu navigasyonunuzdan kontrol edin, taksiyle şehir turu atmayın.
6- Çantanızı bırakmak isterseniz tren garlarında ve havaalanında locker var. Havaalanında küçük dolap günlük 2,30 Euro, orta boy dolap günlük 3,38 Euro ve büyük dolap günlük 6,93 Euro. Sao Bento tren garında; küçük ve orta boy dolabın 1 saati 1 Euro, 12 saati 3.5 Euro, 24 saati 6 Euro ve büyük boy dolabın ise 1 saati 2 Euro, 12 saati 6 Euro, 24 saati 9.5 Euro. Campanha tren garında da aynı dolaplar için aynı ücretler geçerli.
7- Dışarıda sabahlamayı düşünüyorsanız, tren garları gece kapanıyor o yüzden tercihinizi havaalanından yana kullanın.
8- Porto’nun tüm müzelerinde, meydanlarında, tren garında ve havaalanında wi-fi var aklınızda bulunsun. Örneğin, Aliados Bulvarı’nda ve Riberia Bölgesi’nde her yerden çekiyor.
9- Bilet alacağınız yerlerde öğrenci indirimi istemeyi unutmayın. Isic kartınız yanınızda olsun yoksa Türkiye öğrenci kimliğinizi kullanın. Hangi ülkede okuduğunuzu sorarlarsa herhangi bir Avrupa ülkesini söyleyin zira AB üyesi olmayan ülke vatandaşlarının öğrencilerini öğrenciden saymayabiliyorlar.
10- Ucuz market ararsanız Minipreço, Pingo Doce ve Lidl Market’i bulmanız gerekiyor, bunların dışında çoğu yerde carrefour ve yerel marketler bulabilirsiniz zaten genel anlamda marketler ucuz. Ucuzluk sıralaması; Minipreço, Pingo Doce, Lidl.
11- Kahvaltı için Subway’den büyük boy sandviç yaptırın, ikiye böldürün ve yarısını sabah yarısını öğlen yiyin ki iki öğünü de aradan çıkarmış olun. Isic kartınızı gösterin ve öğrenci indirimi isteyin.
12- Eğer vaktiniz varsa tekne turlarına katılabilirsiniz, üzüm bağlarına kadar gidilen 4-5 saatlik turlar ortalama 30 Euro, 50 dakika süren şehir turları ve köprü turları ise 12.5 Euro. Düşük bütçeler ile seyahat etmiyorsanız ve maddi gücünüz hayli yerindeyse Porto’nun en popüler aktivitelerinden birisi olan helikopter turlarına katılabilirsiniz. Helikopter turuna katılabilmeniz için minimum 3 kişi olmanız gerekiyor, eğer kendi grubunuz varsa grubunuzla birlikte ya da grubunuz yoksa sizin gibi tek başına giden ve helikopter turu yapmak isteyen diğer turistler ile birleşerek bu etkinliğe katılabilirsiniz. Helikopter turları 10 dakika, 15 dakika ve 20 dakika olmak üzere üç farklı alternatif olarak sunuluyor. 10 dakika süren tura katılırsanız; şehir merkezi üzerinde, Gaia Bölgesi üzerinde ve Douro Nehri üzerinde uçacak ayrıca nehir boyunca 6 köprüyü göreceksiniz. 15 dakika süren turlara katılırsanız 10 dakikalık turun güzergahının haricinde ekstra olarak Porto plajlarını ve Porto kayalıklarını göreceksiniz. 20 dakikalık tur ile 15 dakikalık turun güzergahları aynı sadece havada fazladan 5 dakika daha kalıyorsunuz. Helikopter Massarelos Bölgesi’nde bulunan Heliport’tan kalkıyor ve fiyatları; 10 dakikalık tur için 200 Euro, 15 dakikalık tur için 275 Euro ve 20 dakikalık tur için ise 350 Euro.
13- Porto’da toplu taşıma için olmasa bile en az bir kere eski tramvaylara binin ve nostaljiyi yaşayın. Her şehirde olduğu gibi Porto’da da 1 numaralı tramvay, panaromik şehir turu yapabileceğiniz tramvay. 1 numaralı tramvay kadar olmasa da 18 ve 22 numaralı tramvaylar ile de şehir turu yapabilirsiniz. Tek yön bilet 2.5 Euro ve kombine bilet alırsanız 4 Euro.
14- Porto’ya kadar gitmişken iki adım mesafede olan Lizbon ve Braga şehirlerine de gitmelisiniz. Yolculuk sürelerini ve ücretlerini yukarıda yazdım.
15- Eğer vaktiniz ve ilginiz varsa Portekiz'in en önemli futbol stadyumlarından birisi olan Porto’nun stadı Dragão Stadium'u gezebilirsiniz. Yetişkin bilet 10 Euro, Porto Card %25 indirim sağlıyor, ulaşımı Metro A, B, E ve F hatları ile sağlayabilirsiniz.
16- Porto’da mutlaka uğramanız gereken mekân Cafe Majestic. Burası 1921’de açılmış ve o günden bugüne Porto’nun en popüler mekânı. Barok tarzda tasarlanmış nostaljik bir kafe. Menüler ortalama 18 Euro, şaraplar ise 6-7 Euro. Adresi; kapalı pazar alanı Bolhao Market’a gittiğiniz caddenin paralelinde ki cadde olan Rua de Santa Catarina, pazarın hemen aşağısında kalıyor yani kimse sorsanız gösterir.
17- Portekiz’in katılmadan dönülmemesi gereken en önemli etkinliklerinden birisi şüphesiz Fado müziği dinlemek. Fado müziği; Portekizli denizcilerin eşleri tarafından, denizcilere hitaben söylenen ve ağıt diyebileceğimiz melankolik bir müzik türü. Portekiz, coğrafi keşiflerin ve gemi ticaretinin merkezi konumunda olduğu için erkeklerin büyük çoğunluğu denizci ve şartlar gereği birçoğu da ailelerine geri dönemeyen denizciler. İşte bu şarkılar, geri dönemeyen denizcilerin eşleri tarafından yazılıp söylenen şarkılar. Nasıl bir şey diye merak ediyorsanız Youtube’a ‘Amalia Rodrigues-Fado Portugues’ yazın. Porto’da Fado dinleyebileceğiniz birçok yemekli ya da yemeksiz restoran var ki zaten şehrin her yerinde, her saat Fado müziğini duyacaksınız. Fado’yu dinleyip yemeğinizi yiyebileceğiniz, yemeğin yanında ya da yemeğin üstüne Porto Şarabı içebileceğiniz en iyi, en popüler ve en çok tercih edilen mekân Aliados Bulvarı’nda bulunan Cafe Guarany. Burada ki ayrıntı şu; turistler için tasarlanan ve tamamen turistik hizmet veren Fado restoranlarına gitmeyin, gitmeniz gereken yerin Fado Evi olması gerekiyor unutmayın. Fado evinde eğer yemek yiyecekseniz müzik başlamadan önce yiyip bitirmeniz gerekir zira Fadoistler müziğe başladığı zaman gürültü yapmak, konuşmak, gülmek ve bir şeyler yiyip içmek yasak yani ahlaki açıdan yasak. Fado denilen şey en nihayetinde bir ağıt, unutmayın. Genellikle yemekler 20.00’de servis edilir ve müzik 21.00’de başlar.
18- Eğer tarihleriniz esnekse Porto seyahatinizi Festa de São João do Porto denilen Porto Festivaline denk getirebilirsiniz. Bu festival; her yıl 23 ya da 24 Haziran günü kutlanıyor, insanlar başlarına kukuleta takıyor, sokaklarda dans ediyor, plastik ya da şişme çekiçlerle birbirlerinin kafasına vuruyor, Riberia Bölgesi’nde konser ve dans şovları için sahne kuruluyor ayrıca havai fişek gösterileri oluyor. Konsepti çok da önemli değil önemli olan her şekilde eğlenecek olmanız.
19- Porto ile Türkiye arasında 2 saat zaman farkı var, saatinizi ayarlamayı unutmayın ayrıca Avrupa’nın en batısında bulunan şehir Porto.
20- Portekiz’in simgesi ‘horoz’ ama Porto’da bu simge Lizbon’dan daha çok kullanılıyor. Elbette bir hikayesi var, şöyle ki; 14. Yy’da genç bir rahip Hac görevini yerine getirmek arzusu ile uzun bir yolculuğa çıkmış ve yolculuğu esnasında dinlenmek için yol üzerinde bulunan bir handa mola vermiş. Han sahibinin karısı, daha görür görmez bu genç rahibe aşık olmuş ve her bulduğu fırsatta rahibi baştan çıkarmaya çalışmış. Rahip ise bir din adamı olduğunu söylemiş ve ısrarla kadını reddetmiş. Bunu gururuna yediremeyen kadın, rahibe bir tuzak hazırlamış; kilisenin şamdanlarını çalmış ve rahibin yattığı yatağın altına saklamış. Gün aydıktan sonra da herkese rahibin bir hırsız olduğunu ve şamdanları çalıp yatağının altına sakladığını söylemiş, Rahip her ne kadar suçsuz olduğunu anlatmaya çalışsa da kimseyi ikna edememiş ve idam edilmek üzere zindana atılmış. Yıllar sonra mahkeme günü gelip çatmış, yargıcın karşısına çıkmış ve suçsuz olduğunu, iftira atıldığını bir kez daha dile getirmiş. Dile getirmiş getirmesine ama rahibi kimse dinlememiş. Yargıç ise duruşma esnasında yemeğini yiyormuş ve yediği yemek ise kızarmış bir horozmuş. Yargıç rahibe son bir şans vereceğini ve kendisini inandırabilmesi için bir mucize yaratması gerektiğini söylemiş. O esnada horoz rahibe göz kırpmış ve rahip ‘birazdan yediğiniz horoz canlanacak ve ötecek’ demiş. Gerçekten de horoz bir anda ötmeye başlamış ve rahip idam edilmekten kurtulmuş, böylece siyah renkli horoz Portekiz’in simgesi haline gelmiş.
*Porto’da kaç gün kalınmalıdır derseniz 3 gün iyidir, yeterlidir.
Yorumlar