Yeme-İçme
Yurtdışı seyahatlerinizde önemle üzerinde durmanız gereken konulardan birisi şüphesiz nerede ne yiyeceğiniz ve ne içeceğinizdir. Beslenme konusunda çok titiz biri iseniz tüm detaylara ihtiyacınız olacak ve internetten bunun için kapsamlı bir araştırma yapmanız gerekecek ancak sadece hayatta kalmak için yiyecekseniz bilmeniz gerekenleri bu yazıda öğrenebilirsiniz. Günlük hayatınızda nasıl bir beslenme programı içerisindesiniz, neleri yersiniz ya da neleri yemezsiniz bilmiyorum ama seyahatleriniz esnasında bu konu da biraz taviz vermek zorunda kalabilirsiniz. Bunun; restoranlarda yemek yemenin pahalılığı, damak zevkinize uygun yiyecekler bulamama ihtimaliniz, midenizin hassas olması, hijyen konusunda ki takıntılarınız ya da domuz etine karşı net bir tavrınızın olması gibi birçok etkili faktörü var. Düşük bütçe ile gezen biri iseniz zaten böyle kriterlerinizin olduğunu düşünmüyorum çünkü sizin için önemli olan ne yiyeceğiniz değil öğünü nasıl ucuza kapatabileceğinizdir. Yurtdışında bulabileceğiniz yeme-içme yöntemi alternatiflerinden mutlaka bir tanesi size uyacaktır o yüzden anlatmaya başlayayım;
Restoranlar: Maddi durumunuz yerindeyse ilk tercihiniz olacağını düşündüğüm yöntem. Gezdiğiniz şehirde mutlaka bütçenize veya aradığınız kriterlere uygun restoran bulabilirsiniz bundan şüphemiz yok ancak dikkat etmeniz gereken nokta; yemek yemeyi düşündüğünüz restoranın müşterilerini rezervasyonlu mu yoksa rezervasyonsuz olarak mı kabul ettiğini bilmenizdir. Avrupa şehirlerinde birçok isim yapmış restoran müşterilerini sadece rezervasyonlu olarak kabul eder o yüzden özellikle gitmeyi düşündüğünüz bir restoran varsa rezervasyon yaptırmayı unutmayın. Restoranlarda yemek yemeyi düşünüyorsanız nerede yiyeceğinize, dilerseniz gitmeden önce internet araştırması yaparak dilerseniz de gezdiğiniz esnada gözünüze kestirerek karar verebilirsiniz. Hesabı Euro olarak ödeyeceğiniz için bu yöntem cüzdanınızı yoracaktır ama tercih size kalmış. Lüks restoranlarda yemek yemeyi düşünüyorsanız bu konu da çok fazla söyleyebileceğim bir şey yok ancak mutlaka değerlendirmeniz gerektiğini düşündüğüm restoran seçeneği yöresel restoranlar. Dünya üzerinde hangi ülkeye ya da hangi şehre giderseniz gidin mutlaka etnik tarzda dizayn edilmiş bir yöresel restoran bulabilirsiniz. Şehrin yemek kültürünü anlamak ve yaşamak için en güzel yöntemlerden birisi bu tür restoranlarda yemek yemeniz olacaktır. Yöresel restoran olduğu için zaten menülerde yöresel yemekler sunulacaktır, fiyatlar çok uçuk seviyelerde değilse mutlaka bu seçeneği değerlendirin. Ben her gittiğim şehirde yeme-içme kalemini her ne kadar minimum seviyede tutsamda en az 1 kere yöresel bir restoranda o ülkeye has bir yemek yerim, bu vazgeçilmezlerimden birisidir. Bu tür restoranlarda genellikle turist menüleri bulunur, dilerseniz bu menüleri tercih edebilir dilerseniz de damak zevkinize uyan başka bir sipariş verebilirsiniz. Eğer lüks bir restoranda yemek yemeyi düşünmüyorsanız, her şehirde restoranların bir arada bulunduğu bölgelere giderek kafanıza yatan herhangi birisine girip yemeğinizi yiyebilirsiniz.
Fast Food Zincirleri: Eminim ülkemizde birçoğumuz sürekli kapılarına gidiyoruz, bu durum Avrupa şehirleri için de geçerli. Hangi şehre giderseniz gidin tüm fast food şubelerinin tıklım tıklım olduğunu görebilirsiniz. Düşük bütçeli seyahat ediyorsanız hem pratik olması hem de ucuz olması sebebiyle tam manası ile kurtarıcınız olacaktır. Tüm şehirlerde Mc Donald’s, Burger King ve KFC bulabilirsiniz, menü fiyatlarına örnek vermek gerekirse hamburger menüler ortalama 7 Euro tabi bu durum ülkeye göre değişebilir. Genel itibari ile fiyatlar dengeli tutulmaya çalışılıyor sonuçta ‘Big Mac Endeksi’ diye bir kavram var yani Euro kullanılan ülkelerde bir menü 7 Euro ise, Euro kullanılmayan ülkelerde aynı menüler 7 Euro ederinde bir fiyata satılıyor ancak istisnalar da olabiliyor. Menüler; Moldova, Ukrayna gibi ucuz ülkelerde daha uygun fiyatlara satılırken İsviçre gibi pahalı olan ülkelerde çok daha fazla fiyatlara satılabiliyor. Nerede olursanız olun ucuza öğün kapatmak istiyorsanız gitmeniz gereken ilk adreslerden birisi fast food şubeleri olmalıdır.
Türk Dönerciler: Dünyanın neresine giderseniz gidin mutlaka Türk işletmecilere ait restoranlar görebilirsiniz, hele ki Avrupa’ya gitmişseniz her şehirde mutlaka en az bir tane Türk vatandaşlarının sahibi olduğu dönerci bulabilirsiniz. Eğer farklı kültürlere ait yemekleri yemekten hoşlanmıyorsanız ya da güven probleminiz varsa tercihinizi dönercilerden yana kullanabilirsiniz. Dönercileri sadece karın doyurma adresi olarak görmeyin, uzun seyahatlerde bir Türk ile Türkçe muhabbet etmeyi ya da bir bardak Türk çayı içmeyi özleyebilirsiniz. Yardıma ihtiyacınız olduğu zaman bir vatandaşınızdan yardım almak isteyebilir, bir derdiniz olduğunda sizi anlayabilecek birilerini bulma umudu içerisine girebilir ya da çantanızı emanet etmek istediğinizde bunu sizin için ücretsiz olarak yapacak birini arayabilirsiniz, işte tüm bunların adresi Türk dönerciler olabilir. Tabi bunun bir garantisi yok yani her insan farklı karakter sahibi ancak bizim genlerimizde sahiplenme duygusu olduğu için çoğu zaman aradığınızı bulabilirsiniz. Dediğim gibi Avrupa’nın her şehrinde mutlaka Türk dönerci bulursunuz, döner fiyatları ortalama 5-10 Euro arası olur ama indirim istediğinizde size bu indirimi sağlayacaklarından eminim.
Hostel Mutfağı: Her sırt çantalı gibi benim de en çok tercih ettiğim yöntemlerden birisi. Ben hostel seçerken mutfağı olup olmadığına özellikle dikkat ediyorum çünkü gezilerimi düşük bütçe ile gerçekleştirmeye gayret ettiğim için yeme-içme konusunda ne kadar tasarruf edersem diğer kalemlere ayırdığım bütçe o kadar artıyor. Eğer hostelinizde mutfak varsa şehirde bulunan süpermarketlerden malzemelerinizi alarak hostelinizde pişirip afiyetle yiyebilirsiniz. Alternatifleriniz; makarna, hazır pizza, dondurulmuş nugget, donmuş patates, çeşitli sebzeler, konserveler, şarküteri ürünleri vs. olabilir. Ne yiyeceğiniz tamamen size kalmış ancak hostel mutfaklarında A’dan Z’ye tüm mutfak malzemelerinin bulunduğunu ve istediğiniz her yemeği yapabileceğinizi bilin. Sebze ya da et yemeği yapmak eğer tek başınıza iseniz çok tasarruflu bir yöntem olmayabiliyor ancak grup halinde seyahat ediyorsanız hostel mutfağında yemek yapmak kurtarıcınız olacaktır. Restoranlarda 20 Euro verip yemek yemek yerine, marketten 2 Euro’ya makarna ya da 3 Euro’ya pizza alıp hostel mutfağın pişirip yemek de pekâlâ öğününüzü geçiştirmenizi sağlayacaktır ayrıca artan malzemelerinizi buzdolabına koyarak ertesi gün tekrar kullanabilirsiniz.
Süpermarketler: Şehirlerde bulunan süpermarketler hostel mutfağında yemek yapmak için malzeme almanızın dışında, gün içerisinde açlığınızı giderebilecek besin kaynaklarına da az para ödeyerek ulaşmanıza imkân sağlar. Şehrin ucuz marketlerinden konserve satın alıp öğününüzü geçirebilir ya da çantanıza abur cubur doldurabilirsiniz. Avrupa’da bulunan süpermarketlerin fırın reyonları çok geniş kapsamlıdır yani karnınızı doyuracak onlarca çeşit hamur işi bulabilirsiniz. Bunların haricinde bu marketlerin bir güzelliği de sıcak yemek satılan bölümleridir, herhangi bir restoranda 20 Euro’ya yiyeceğiniz yemeği marketlerde bulunan pişirme alanlarından çok daha ucuza paket yaptırabilir ya da oturup yiyebilirsiniz. Her şehir rehberinde alışveriş yapabileceğiniz ucuz marketleri yazdım ancak bu yazdığım marketleri bulamazsanız alışveriş merkezlerinin en alt katlarında bulunan süpermarketlerden de uygun fiyatlara alışveriş yapabilirsiniz.
Pazar Alanları: Benim yurtdışı seyahatlerimde en sevdiğim yeme-içme yöntemi diyebilirim. Hangi şehre gidecek olursanız olun mutlaka açık ya da kapalı pazar alanı bulabilirsiniz. Bu pazar alanlarında sıcak yapılıp servis edilen pratik yemeklerden satın alabilir ya da taze meyvelerden stok yapabilirsiniz. Pazar alanlarında satılan yemekler restoranlara kıyasla çok ucuz olur yani plastik tabaklar ile servis edilen bu yemekleri 5-10 Euro’ya satın alarak karnınızı rahatlıkla doyurabilirsiniz.
Türkiye’den Götürmek: Eğer seyahatinizde yeme-içme masraflarınızı en aza indirmek istiyorsanız alternatifleriniz arasında bulundurabilirsiniz. Yurtdışı seyahatinizin hazırlık aşamasında ülkemizde bulunan BİM, A101 ya da ŞOK gibi ucuz market zincirlerinden; konserve, paketlenmiş ekmek, hazır sarma, kaşar, salam, fındık ezmesi, Nutella, bisküvi, kek, kuruyemiş vs. artık aklınıza ne gelirse satın alabilir çantanıza atıp giderken götürebilirsiniz. Böyle bir yöntem izleyecekseniz bozulmayacak şeyler almaya özen gösterin. Eğer konserve alacaksanız ve seyahatlerinizde çantanızı kabin bagajı olarak yanınıza almak isterseniz Avrupa’da bulunan havaalanlarında muhtemelen güvenlik kontrolünden geçemezsiniz. Özellikle konserve barbunya gibi cam kavanoz içerisinde bulunan gıdaların kabin içine alınmasına müsaade edilmiyor.
*Gün içerisinde yemek yiyeceğiniz öğünler öğle yemeği ve akşam yemeğinden ibaret değil, elbette günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı da birçok farklı yöntem ile aradan çıkarabilirsiniz.
Hostel Kahvaltısı: Hostellerin birçoğu ücretli ya da ücretsiz kahvaltı hizmeti sunarlar. Eğer ücretsiz kahvaltı hizmeti varsa bu sizin için bulunmaz bir nimettir; sabah kalkarsınız açık büfe kahvaltınızı yaparsınız ve güne karnınız tok bir şekilde başlarsınız. Eğer aklınızı kullanırsanız bu kahvaltı hizmetini sürekli hale getirebilirsiniz şöyle ki; sabah kalkarsınız ve kahvaltınızı yaparsınız, karnınızı iyice doyurduktan sonra elinize bir ekmek alırsınız ve kendinize güzel bir sandviç hazırlarsınız, sandviçinizi çantanıza atarsınız ve öğle yemeğini de bedavaya getirmiş olursunuz. Hostellerin sunduğu kahvaltı hizmeti ücretli olsa bile çok pahalı olmaz yani ortalama 4-5 Euro civarında bir ücret ödeyerek kahvaltı hizmetinden faydalanabilirsiniz, yolluk yapma olayı ücretli kahvaltı için de geçerli sandviçinizi yapın ve çantanıza atın.
Süpermarket Alışverişi: Market alışverişlerinizde kendinize mutlaka sandviç malzemesi de alın. 1 ekmek, 2 salatalık, 2 domates ve 1 küçük paket peynir ile kendinize 2-3 günlük kahvaltınızı idare edecek sandviçler yapabilirsiniz. Nasıl bir kahvaltı hazırlayacağınız size kalmış ama malzemelerinizi ucuz marketlerden satın alarak maliyeti en aza indirebilirsiniz.
Subway: Seyahatlerimde çokça tercih ettiğim ve her seferinde memnun kaldığım bir yeme içme yöntemi. Bildiğiniz üzere Subway ülkemizde de bulunan bir fast food zinciri. Özellikle Avrupa’nın tüm şehirlerinde mutlaka bir Subway şubesi bulunur. Subway’de sadece sandviç satılıyor ama öyle böyle sandviçler değil; 6 farklı ekmek çeşitinden istediğiniz bir tanesini seçiyorsunuz, açık büfe olan malzeme bölümünden içerisine istediklerinizi koyduruyorsunuz, fırında bir güzel ısıttırıyorsunuz ve yanına meyve suyunuzu da alarak karnınızı doyuruyorsunuz. Subway’de bulunan ekmek çeşitlerinin büyük boy ve küçük boy olmak üzere 2 farklı boyut seçeneği var. Benim tavsiyem; büyük boy ekmek yaptırın ve ikiye böldürün, yarısını kahvaltıda yarısını öğle yemeğinde yiyin ki iki öğünü birden aradan çıkarmış olun. Korkmayın büyük boy ekmekler gerçekten çok büyük oluyor yani isteseniz de zaten tek seferde hepsini yiyemezsiniz. Subway’de fiyatlar çok ucuz yani büyük boy bir sandviçi ortalama 4-5 Euro’ya yaptırabilirsiniz. Bir güzelliği de Isic Card’a indirim yapıyor olmaları, hesap öderken Isic kartınızı gösterin ve öğrenci indiriminden faydalanın. Bazı şubeler sınırsız kola imkânı da sunuyor, tabi bu da ayrı bir güzelliği.
Yurtdışında yeme içme kalemini daha da hesaplı hale getirmek istiyorsanız; şehir kartlarının sağladığı indirimlerden, hostellerin-hotellerin anlaşmaları oldukları restoranlarda kullanılabilen indirim kartlarından, turist kuponlarının sağladığı indirimlerden ve öğrenci-turist indirimi sunan işletmelerin imkânlarından faydalanabilirsiniz. Hangi ülkeye giderseniz gidin yöresel restoranlarda ya da herhangi bir restoranda mutlaka en az bir kez o ülkeye has bir yemek tatmalısınız. Örneğin; Baltık ülkelerine gidip Ortaçağ restoranlarının birisinde yöresel yemek yemeden, Viyana’ya gidip şinitzel yemeden, İspanya’ya gidip Paella yemeden, Norveç’e ya da Porto’ya gidip somon balığı yemeden dönmek benim için düşünülemez, sizlere de önerimdir. Tecrübe ettiğim ve bildiğim kadarıyla şehir rehberleri bölümünde bahsetmeye çalıştım ancak internette yazılanların dışında lezzetli yemek yiyebileceğiniz diğer adresleri en iyi yerel insanlardan öğrenirsiniz, sorun öğrenin. Yerel halkın yemek yedikleri restoranlar zaten turistik restoranlara kıyasla hem daha ucuz olur hem de daha lezzetli yemekler yersiniz. Avrupa’da her yemek domuz eti ile yapılmıyor ancak ağırlık tabi ki domuz eti o yüzden domuz eti ile bir sorununuz varsa mutlaka sipariş vermeden önce hangi etten yapıldığı sorun. Biftek gibi bazı et yemeklerinde büyük parça dana eti ile yapılırken yanında bulunan küçük parçalar domuz etinden yapılabiliyor, dikkat edin. Domuz eti ile ilgili bir sorununuz yoksa Avrupa’da en lezzetli domuz eti yiyeceğiniz ülke Polonya, aklınızda bulunsun. Tüm bu anlattıklarım yeme kısmında geçerli olduğu gibi içme kısmında da geçerli o yüzden yöresel içkileri denemeyi, yerel insanlardan nerede daha iyisini içebileceğinizi öğrenmeyi ve gündelik içeceklerinizi marketlerden satın almayı unutmayın.
Yeme-İçme alternatiflerinin ne olduğunu öğrendiğinize göre Gece Hayatı bölümüne geçebilirsiniz…
Yorumlar