Buradan Başlayın
Takdir edersiniz ki gezi yazılarında okuyan taraf olmak yazan taraf olmaktan çok daha kolay çünkü bir blog hazırlamak gerçekten emek ve zaman isteyen bir iş. İnternette birçok başarılı gezi sitesi görebilirsiniz ancak size hitap eden site hangisi ise orada kalmak ve yazılarını okumak daha çok keyif verecektir. Size hitap eden dememde ki kasıt aslında gezi sitelerini ziyaret etme amacınız. Eğer aklınızda bir yurtdışı seyahati yapmak varsa, rehber niteliğinde madde madde yazılmış olan bloglar işinize daha çok yarar ve yazılan her bir kelime yurtdışına adım attığınız andan itibaren ihtiyacınız olacak olan kelimelerdir. Yurtdışı seyahati yapmayı düşünmüyorsanız ya da imkânınız yoksa 'günlük' gibi yazılan blogları takip edebilir, gezginlerin başlarından geçen olayları kendiniz yaşıyor gibi hissedebilirsiniz. Bunun roman okumaktan farkı yok çünkü yol hikayelerini okudukça kendinizi kaptıracak ve bir sonraki paylaşımı sabırsızlıkla bekleyeceksiniz. Kendi açımdan konuşmam gerekirse; ben sade ve öz olan siteleri ziyaret etmeyi daha çok seviyorum çünkü fırsat buldukça yurtdışına seyahat ediyorum yani gezi sitelerinde okuduğum yeme-içme, ulaşım, gece hayatı ya da konaklama bölümlerinin her bir kelimesine ihtiyacım oluyor. Bu yüzden benim için rehber niteliğinde hazırlanan bir site, bir seyahat günlüğü gibi hazırlanan sitelerden çok daha verimli oluyor. Bunu elbette blog hazırlayan hiçbir seyahat yazarını eleştirmek için söylemiyorum sadece şahsi fikrimden ve tercihimden bahsediyorum. Ben de siteyi hazırladığım ilk zamanlar maddeler halinde değil de olayları başımdan geçtiği gibi yazmıştım ancak daha sonra bu şekilde pek faydalı olamayacağım kanısına vardım. Hal böyle olunca daha çok yurtdışına seyahat etmeyi planlayan insanlara hitap etmek istedim. Bunu göz önünde bulundurduğum için de yazdıklarımın hepsini sildim ve yeni baştan maddeler halinde bir rehber hazırlamaya kadar verdim. Aslında ben çok abartmıştım yani gezilerimde her dakika ne yaptığımı, nerede oturduğumu, kiminle sohbet ettiğimi ya da başımdan neler geçtiğini anlatmıştım ama düşündüm ki bunları bilmek zorunda değilsiniz ve en azından satırlar boyunca bunları okumak, ufkunuzu açmak dışında size pek bir şey kazandırmayacak.
Dediğim gibi bu tamamen tercih meselesi hem okuyucu hem de yazar açısından. Kimi insanlar bıkmadan usanmadan adeta bir roman gibi yazarın başından geçenleri okumayı ve hayal etmeyi seviyor, kimi insanlar ise siteye girdikleri zaman sadece kendilerine lazım olanı alıp çıkmak istiyor. Tabi tüm bunlar yazar için de geçerli yani kimisi tüm gezisini başından geçtiği gibi anlatmak istiyor, kimisi ise daha çok bilgi içeren yazılar yazmayı seviyor. Bahsettiğim ikinci tip okuyucunun aradığını kolay bulabilmesi için yazının net ve açıklayıcı olması gerekiyor. Ben de o yüzden siteyi hazırlarken sizlerin aradığı bilgiye daha kolay ulaşabilmesi adına her türlü bilgiyi ‘anasayfa’ da tutmaya özen gösterdim çünkü okuyucu tarafında olduğum zaman ben bunu bekliyorum yani iç içe geçmiş sayfalardan ziyade tek tık da ulaşabileceğim bir platform olsun istiyorum.
Şehir rehberlerini hazırlarken yazılarımı kendi kanaatimce ‘bilmeseniz bir şey kaybetmezsiniz’ dediğim bilgilerden arındırılmış olarak yazmaya özen gösterdim çünkü gezilecek noktalar konusunda yazıları biraz uzun tuttuğum için rehberi daha da kalabalık hale getirmek istemedim. Zaten gezmeyi istediğiniz bir ülkenin; nüfusunun ne kadar olduğunu, hangi iklimlerin yaşandığını, hangi coğrafyada yer aldığını, hangi zaman diliminde olduğunu, vatandaşlarının nasıl bir dış görünüşe sahip olduğunu, hangi dili konuştuğunu ya da hangi dine mensup olduğunu bilmeniz çok da gerekli değil çünkü gittiğiniz zaman bunu bizzat tecrübe edeceksiniz. Eğer illa ki tüm bu detayları öğrenmek istiyorsanız, sırf bunun için hazırlanan internet sitelerinde tüm ülkeler ve şehirler hakkında aradığınız detaylara kolayca ulaşabilirsiniz. Gerçekten aklınızda bir seyahat planlaması varsa bana göre sizin ihtiyacınız olanlar; gezmek istediğiniz şehre nasıl ulaşım sağlayacağınız, nerede konaklayacağınız, nereleri gezeceğiniz, nerede yemek yiyeceğiniz, nereden alışveriş yapabileceğiniz ya da nerede eğlenebileceğiniz.
Şehir rehberlerini okuduğunuz zaman ‘kardeşim öyle diyorsun da sende haddinden fazla uzun yazmışsın’ diyebilirsiniz, haklısınız yazıları gerçekten uzun yazdım ama emin olun düşük bütçeler ile gezmeye karar vermiş ve hayalinizde ki şehirlere gitmeyi kafaya koymuş biri iseniz yazdıklarımın her bir kelimesi işinize yarayacaktır. Eğer çok detaycı değilseniz ama yine de üstün körü değil sindire sindire gezen biriyseniz, hazırladığım rehberler ile tatmin olabileceksiniz diyebilirim. Daha fazlasını arayanlar, yukarıda da dediğim gibi sırf bunun için hazırlanan siteleri ayrıca ziyaret edebilirler.
Yazılarımda gezilecek bazı noktalardan bahsederken ‘mutlaka görün’ diyorum çünkü vereceğiniz paraya değeceğini düşünüyorum. Eğer ‘mutlaka görün’ cümlesini fazlaca kullanmışsam o şehirde yeteri kadar zaman harcayacağınızı varsaymışım demektir. Tabi bu herkes için böyle olmaz yani ben şehirlerde daha fazla kalmak ve her yerini görmek isteyebilirken siz sadece birkaç önemli noktayı ziyaret edip yolunuza devam etmek isteyebilirsiniz. Mutlaka görün diyorum çünkü yazdığım bazı noktalar gerçekten değerli olan ve o şehre gezmeye gelenlerin büyük çoğunluğu tarafından ziyaret edilen noktalar. Rehberlerin tamamını birbirini takip eden sıralar ile yani bir güzergah halinde yazdım ancak benim yazdığım şekilde takip etmek zorunda değilsiniz. Birbirlerine yakınlıklarını göz önünde bulundurarak sıraya koydum ama bu durum size uymuyorsa yol tariflerini es geçerek sadece gezilecek noktalar hakkındaki bilgileri de okuyabilirsiniz. Elbette yazdığım tüm noktaları görmek zorunda değilsiniz o yüzden ilginizi çekenler hangileri ise onları görün ve yolunuza devam edin. İlginizi çekmeyenleri, yaptığım sıralamadan çıkararak kendinize uygun bir şehir içi rota çizebilirsiniz. Gezilecek noktalar haricinde; yeme içme, gece hayatı ya da konaklama bölümlerinde bahsettiğim noktalar genellikle popüler olan ve en çok tercih edilenler ama ben her zaman kendi keşfinizi kendinizin yapmasından yanayım yani kafe, restoran ya da gece kulübü önerilerine çok da uymanız gerekmiyor. Tüm sokakları gezin ve kendi zevkinize hitap eden yeri kendiniz bulun.
Gezi rehberlerinde tüm ücretleri Euro bazında yazıyorum çünkü herkes gibi siz de Türkiye’den yanınıza Euro alıp gideceksiniz. Ülkelerin kendi para birimlerinde yazıp da size ne kadar ödeyeceğinize dair kur araştırması yaptırmaktansa, yaklaşık Eurro değerinde yazıp hesabınızı daha kolay yapmanızı sağlamak istedim. Yani siz bütçe planlaması yaparken cebinizde ki Euro’yu bilin. Böylece hangi şehirde ne kadar para harcayacağınızı ve bir sonraki şehre vardığınızda yine cebinizde ne kadar Euro kalacağını kestirmek daha kolay olacaktır. Fiyatları yazarken bazılarını yaklaşık fiyat olarak yazdım çünkü gittiğiniz dönemde değişken kurlar sebebiyle farklı fiyatlar ile karşılaşabilirsiniz.
Ben Nasıl Geziyorum?
Gezi planlamasına dair her şeyi Planlama bölümünde detaylı olarak anlattım ama ilk önce planlama bölümünün en can alıcı kısımlarından birisi olan araştırma aşamasından bahsetmem gerekiyor. Ben hangi şehirleri görmek istediğime kadar verdikten sonra internete giriyorum ve takip ettiğim ne kadar blog varsa hepsinden o şehirler ile ilgili olan bölümleri açıyorum. Tüm sitelerde ki rehberleri tek tek son kelimesine kadar okuyorum ve bilgisayarıma notlar alıyorum. Aldığım notlarla yetinmiyorum tabi, şehre vardığımda hiçbir şeyi atlamak istemediğim ve internete de her an ulaşamayacağımı bildiğim için tüm sitelerden ekran görüntüsü alıyorum çünkü her gezgin farklı bir tecrübe sahibi ve ben hepsinin tecrübelerinden faydalanmak istiyorum. Ulaşım bilgilerini ve gezilecek noktaları bu şekilde hallettikten sonra konaklama araştırmasına geçiyorum, yine takip ettiğim gezginlerimize ait blogları açıyorum ve ilk önce onların önerilerini okuyorum. Blogları inceledikten sonra rezervasyon sitelerine giriyorum ve kendime her şehir için en az 3 adet hostel seçeneği çıkarıyorum. Belirlediğim hostellerin; imkânlarını, gecelik fiyatlarını, adreslerini, haritada gösterilen konumlarını ve fotoğraflarını içeren ekran görüntüleri alıyorum ki navigasyon kullanarak aradığım hosteli bulamama ihtimaline karşı kendimi garanti altına almış oluyorum. Bunları yapıyorum çünkü sırtımda koca çanta ile sokak sokak dolaşırken internete her istediğim anda ulaşamayacağımı biliyorum. İhtiyacım olan her bilgiyi aldıktan sonra bunların hepsini bir klasör altında; Ulaşım-Konaklama-Gezilecek Yerler olmak üzere ayırarak topluyorum ve cep telefonuma atıyorum böylece internete ihtiyaç duymadan aradıklarıma anında ulaşabiliyorum. Gezmek istediğim şehre ulaştığımda; şehir merkezine nasıl gideceğim, neyi nerede bulabileceğim ve bilmem gereken ne varsa elimin altında hazır oluyor. Eğer herhangi bir rezervasyon yaptırmamışsam ve kalmak istediğim hostel seçeneklerini çevrimdışı navigasyonda bulamamışsam telefonuma yüklediğim ekran görüntülerini açıyorum, nerede olduklarına bakıp şehir haritasından takip ederek buluyorum.
Bunları hallettikten sonra ilgimi çeken ve gezmeyi düşündüğüm noktaları Google Haritalar’da işaretliyorum, yol tarifi çıkarıyorum, birbirlerine yakınlıklarına göre sıraya koyuyorum ve ekran görüntüsünü alıyorum. Böylece hangi noktaların birbirine yakın, hangilerinin uzak olduğunu ya da şehir içinde bir sonraki durağımın neresi olacağını kayıt altına almış oluyorum. Bunu yaptıktan sonra artık işler daha da kolaylaşıyor. Örneğin; Roma’ya indikten ve navigasyon yardımı ile konaklayacağım hosteli bulduktan sonra odama yerleşiyorum ve daha önceden belirlemiş olduğum şehir içi rotasında ki bana göre mantıklı olan ilk noktaya yine navigasyon yardımı ile yürüyerek gidiyorum. İlk noktayı gezdikten sonra ismi Citymaps2go olan ve çevrimdışı çalışan navigasyon uygulamasını açıyorum, ekran görüntüsü olarak telefonuma kaydettiğim gezilecek noktalara bakıyorum, sıradaki durağım neresi ise harita uygulamasına yazarak yol tarifi alıyorum ve gezmeye devam ediyorum. Navigasyon uygulamasının yetersiz kaldığı noktalarda hostelin resepsiyonundan ya da turist ofisinden aldığım şehir haritalarını kullanıyorum. Bunu dilerseniz Google Maps uygulamasını indirerek internete bağlı iken gezilecek noktaları işaretlemek sureti ile de yapabilir ve şehri gezerken internete ihtiyaç duymadan Google Maps üzerinde işaretlediğiniz noktaları takip edebilirsiniz. Birbirine yakın olan noktaları bu şekilde gezdikten sonra şehir merkezine uzak olan noktaları da toplu taşıma araçlarını kullanarak geziyorum, tabi bunun için de yine navigasyon uygulamasından gitmeyi planladığım noktaya en yakın olan metro istasyonunu öğreniyorum. Aslında gezmeyi düşündüğüm şehirlerin tüm önemli noktalarını kendimce yaptığım şehir içi rotalarına ekliyorum ama elbette hepsini gezmem imkânsız. Şehir içinde gezdiğim esnada sıradaki noktaya geldiğim zaman, maddi durumum imkân veriyorsa ve gerçekten ilgimi çekmişse giriyorum.
Şehirleri toplu taşıma kullanmadan, yürüyerek gezmeye gayret ettiğim için görmek istediğim noktaları ararken zaten sokak sokak gezmiş oluyorum ama yine de arta kalan zamanımda spontane bir şekilde dolaşarak şehrin sokaklarında kayboluyorum. Bu okuduklarınız size şu an pek bir anlam ifade etmeyebilir ancak planlama aşamasında detaylı bir şekilde okuduktan sonra ne demek istediğimi daha net anlayabileceksiniz.
Siz Nasıl Gezeceksiniz ?
Bu siteyi hazırlarken kendi yaptığım araştırma aşamasını göz önünde bulundurarak, sizin gerekli bilgilere nasıl daha kolay ulaşabileceğinizi düşündüm ve kendimce size bir kolaylık sağladım. Hazırladığım şehir rehberlerinin en alt kısımlarına PDF formatında dosyalar ekledim, şöyle ki; herhangi bir şehre ait rehbere girdiğiniz zaman, rehberin hemen atında bulunan Ekli Dosyalar bölümünde ‘SAYFAYI İNDİR’ ibaresi göreceksiniz, bu dosyayı tıkladığınız zaman rehber içerisinde yazılı olan ne varsa Pdf formatında görüntüleyecek ve bu Pdf dosyasını cep telefonunuza, bilgisayarınıza ya da tabletinize kaydedebileceksiniz. Böylece nereye giderseniz gidin, cep telefonunuzdan internete ihtiyaç duymadan şehir hakkında gerekli tüm bilgilere anında ulaşabileceksiniz.
Daha pratik anlatacak olursak; örneğin Roma şehrine ait gezi rehberinde bulunan Pdf dosyasını tıkladınız ve şehir rehberini telefonunuza kaydettiniz, Roma’da Kolezyum’a gittiniz ve gezdiğiniz esnada internet bulamadınız, hemen cep telefonunuzdan ya da tabletinizden Roma’ya ait Pdf dosyasını açıyor ve Kolezyum’a ait bilgileri okuyorsunuz. Tabi her noktayı benim notlarımda bulmanız imkânsız ama eğer varsa bu kolaylığın keyfine varabilirsiniz. Eğer Android kullanıcısı iseniz işiniz çok kolay, sayfanın en altında bulunan ‘Sayfayı İndir’ butonunu tıkladığınız zaman karşınıza 'Şimdi yürütülsün mü yoksa indirilsin mi?' uyarısı gelecek, eğer 'şimdi oynat' seçeneğini tıklarsanız Pdf dosyasını online olarak görüntülersiniz ancak 'İndir' butonunu tıklarsanız ilgili Pdf dosyası cep telefonunuzun ya da tabletinizin ‘İndirilenler’ klasörüne kolayca kayıt edilecektir. Bu klasöre girdiğiniz zaman indirdiğiniz Pdf dosyasını internete ihtiyaç duymadan açabilir ve okuyabilirsiniz. IOS kullanıcısı iseniz ‘Sayfayı İndir’ butonunu tıkladığınızda şehir rehberini ilk olarak Pdf formatında görüntüleyeceksiniz, ekrana bir kez dokunduğunuzda sağ alt köşede 'ŞURADA AÇ' ibaresi çıkacak, bu ibareyi tıkladıktan sonra 'iBooks ile İçe Aktar' butonunu tıklayacaksınız, böylece ilgili Pdf dosyası cep telefonunuzun ya da tabletinizin ‘IBooks’ bölümüne kaydedilecektir. Gezdiğiniz esnada cep telefonunuzdan ya da tabletinizden ‘IBooks’ bölümünü internete ihtiyaç duymadan açabilir ve şehir rehberlerini PDF dosyası halinde görüntüleyebilirsiniz.
Cep telefonu kullanmıyorsanız veya elle tutulur bir doküman arıyorsanız, şehir rehberinin yine en alt kısmında bulunan ‘Yazdır’ butonunu tıklayarak rehbere ait tüm yazılı kaynağı bilgisayar yazıcınızdan çıkarabilirsiniz. Şehir rehberlerini yol tariflerini de vererek yazdım ancak dediğim gibi amacım sizi her türlü zahmetten kurtarmak. Şehir içinde gezerken bir navigasyon programını, bir PDF dosyasını açmak yerine sadece sizin için hazırladığım PDF dosyasını açarak, verdiğim yol tarifleri ile kolayca gezebilirsiniz. Oturduğunuz yerde şehir rehberlerini okurken bu yol tarifleri size anlamsız ya da gereksiz gelebilir ancak şehri gezmeye başladığınız zaman kolaylık sağladığını göreceksiniz. Yurtdışına hiç gitmeyecek olsanız bile verdiğim yol tariflerini gözünüzde canlandırıp fotoğraflarla da destekleyince zaten gidip gezmiş kadar olacaksınız Navigasyon programı ile gezerken sokaklar akılda kalmıyor ama böyle sokak isimlerini takip ederek gezerseniz, ülkeye döndükten sonra sizin gezdiğiniz şehirleri gezmeye giden arkadaşlarınıza nereye nasıl ulaşabileceklerini gözünüz kapalı tarif edebilirsiniz. Hem havanız olur işte fena mı? Bu şekilde gezdiğiniz zaman emin olun şehri sokak sokak öğreneceksiniz ve haritası hafızanıza kazınacak.
Gezilecek noktalara ait fotoğrafların büyük çoğunluğunu ‘kolaj’ halinde ekledim çünkü girmeden önce içerisinde ne olduğunu, nasıl bir yer olduğunu ya da mutlaka görülmesi gereken eserlerin neye benzediğini merak edebilirsiniz. Fotoğraflardan edindiğiniz izlenime göre ilginizi çekmeyen bir nokta ise girmekten vazgeçebilir ya da burayı kesinlikle görmem gerekiyor diyebilirsiniz. Gerçekten ilginizi çekmeyen bir yer olduğu kanısına varırsanız içeriye girmez ve boş yere para ödemek zorunda da kalmazsınız. Şehir rehberlerine cep telefonundan ya da tabletten bakarken herhangi bir sorun yok ancak siteye bilgisayarınızdan girmişseniz kolajların boyu gözünüze uzun gelebilir ve çok yer kapladığını düşünebilirsiniz. Evet, belki fotoğraflar büyük oldu ama herkes notlarımdan cep telefonu ile faydalanmak istemeyebilir, eğer çıktı alarak faydalanmayı düşünüyorsanız şehir rehberlerinin en altında bulunan 'Yazdır' butonunu tıkladığınızda, çıktısı alınacak sayfa üzerinde kolajların ne kadar görünür olduğunu fark edeceksiniz. Kısaca cep telefonu ile faydalanmak isteyenler, yazıcısı çıktısı ile faydanlamak isteyenler için bu duruma biraz katlanmak zorundalar. 'Bu kadar fotoğrafa ne gerek vardı' ya da 'Çok fazla yazı var' diyebilirsiniz o yüzden fotoğrafı fazla bulanları yazıları okumaya, yazıları fazla bulanları fotoğraflara bakmaya, her ikisini de fazla bulanları ise onlarca başarılı gezi blogundan birisine davet ediyorum. Bir bağımlı gibi neredeyse tüm seyahat bloglarını günlük olarak takip ettiğim için ne aradığınızı söylerseniz, ben de aradığınız kriterlere uyan bir blog tavsiyesinde bulunabilirim. Fotoğraf sayısı biraz fazla ama bence bu sayede şehrin her yerini görüp, rotanıza eklemeye ya da rotanızadan çıkarmaya karar verebilirsiniz. Unutmadan söyleyeyim, nadiren de olsa bazı kolajlara kendi fotoğraflarımı da ekledim ama o kadar da olsun yani, emek harcıyorum sonuçta
Özellikle ulaşım ve konaklama bölümlerinde işinizi daha da kolaylaştırmak adına tren garları, otobüs terminalleri ve şehir merkezlerinin konumlarını fotoğraf olarak ekledim, ilk tıkladığınız anda harita flu olabilir ancak fotoğrafı kaydeder ya da ‘zoom’ yaparsanız bu noktaların birbirine olan mesafeleri hakkında fikir edinebilirsiniz. Aynı şekilde hostellerin konumlarını da fotoğraflara ekledim, aynı yöntemi kullanarak hostellerin önemli noktalara olan mesafelerini de görebilirsiniz. Bazı şehirlere turistik haritaları ve metro haritalarını ekledim, gitmeyi düşündüğünüz şehrin rehberinde bu haritalar varsa mutlaka telefonunuza kaydedin. Elinizde çarşaf gibi harita dolaştırmaktansa cep telefonunuz ile bu haritaları kolayca görüntüleyebilirsiniz.
Gezi yönteminizi belirlediğinize göre artık Planlama bölümüne geçebilirsiniz…
Yorumlar